Türkçedekullanılan eş sesli kelimeleri ve örnek cümleleri bu videodan izleyebilirsiniz.
LLL7n. Bu sayfada ingilizce Onerous türkçesi nedir Onerous ne demek Onerous ile ilgili cümleler türkçe çevirisi eş anlamlısı synonym Onerous hakkında bilgiler ingilizcesi Onerous anlamı tanımı türkçe sözlük anlamı veya kelime anlamlarını bulabilirsiniz. Onerous türkçesi Onerous nedir ile ilgili cümlelerEnglish It's very onerous. Turkish O çok ingilizcede ne demek, Onerous nerede nasıl kullanılır?Onerous contract İvazlı akit. Bir hakkı kısıtlayıcı sözleşme. İvazlı sözleşme. Ekonomik açıdan dezavantajlı peace Bedeli ağır Külfetli bir şekilde. Emek vererek. Zahmetli bir şekilde. Ağır bir Sıkıntılı olma. Ağırlık. Zahmet. Sıkıntı. Külfetlilik. Sıkıcı olma. Bağışlayan. Affeden. Düzeltme yapan. Mazur gören. Islahta bulunan genellikle işlenen günahlar için. Telafi Başkasına mal bırakan kimse. Dönek veya firari. Bir başkasını terkeden veya bırakan kimse. Fariğ. Tek plan çekim. Müthiş yumruk. Yaman kimse. Müthiş yalan. Müthiş şey. Müthiş kimse. Süper conditioner İstenilen iklim koşullarını yaratan aygıt. Isıdüzenler. Binitlerde sıcaklık ve nem oranını düzenleyen, temiz hava sağlayan aygıt. İklimleme cihazı. İklimlendirme cihazı. İklimleme aygıtı. İklimlemeyi sağlayan aygıt ve düzen. İklimleyici. Havalandırma tertibatı. Havalandırma Hasenat emini. Sosyal görevli. Yardım dağıtan görevli. Yardım dağıtan kilise Onerous Türkçe anlamı, Onerous eş anlamlısıSözcükler, direkt olarak Onerous ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler Üzgün. Kasvetli. Kederli. Hüzünlü. Can sıkıcı. Üzücü. Bunaltıcı. Budala. Koltuk kolu. Kol. Körfez. Cephane. Zırh giydirmek. Koy. Silahlanmak. Pazı. Yıpratıcı meslek. Çok zor. Yapılması çok zor. Yıpratıcı. Yorucu. Çok Gürültülü. Kötü şekilde yüksek İçten. Karışık. Koyu. Yürekten. Dalgın. Tok ses. Aşırı. En derin. Bulunmuş. Yapmacık. Başarılmış. Danışıklı. Uydurma. Açıkça planlanmış veya tasarlanmış. Uyduruk. Yapay. Köşeye kıstırılmış. Köşeli. Pusuya düşmüş. Köşeye sıkıştırılmış. Pusu kurulmuş. Tuzağa düşmüş. Köşeye Kederli. Hüzünlü. Kasvetli. İç karartıcı. Ahmak. En kederli olanı. Budala. Başa bela olan. Spazm yapan. Ağrı yapan. Spazma neden olan. Krampa neden olan. Can synonyms tiring, dismals, capacities, birr, dolefuller, deliberate, painful, exhaustive, ability, fretful, cumbrous, acutes, toilsome, doleful, abilities, effortful, inconvenient, gripier, demanding, gruelling, gripy, deeper, clout, back breaking, capability, excruciating, taxing, contemptuous, difficult, weariful, annoying, ascendance, zıt anlamlı kelimeler, Onerous kelime anlamıLight Güneşten ya da başka kaynaklardan gelen ve gözü uyarıcı etkisi olan ışınım erkesi. Işık. Bilgisayar, fizik, uzay, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Yanmak. Işık saçmak. Nur. Açık renk. İnmek. Işıldamak. ingilizce tanımı, definition of Onerous Onerous kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi English to English Burdensome. Oppressive. Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. F5
Koy kelimesinin eş sesli anlamları nelerdir? Koy kelimesinin eş sesli anlamları ile kurulmuş örnek cümleler. Koy ile ilgili eş sesli cümle örnekleri.“Koy’un anlamları”1 – Denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu bölümü 2 – Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek 3 – Etkilemek, dokunmakKoy İle İlgili Eş Sesli CümlelerDenizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu bölümü Anlamında Cümleler***Bulduğumuz sakin bir koyda günümüzü geçirip, denize girdik.***Gözlerden uzak, şahane, masmavi bir koy keşfettik.***Ege kıyıları cennet gibi koylarla doludur.***Onların denize girmek için gittikleri koyun yerini öğrenirsen sen de gidersin.***Dağların denize dik uzanmasından dolayı, Ege kıyılarında çok fazla koy bulunur.***Arkadaşlarla her zaman gittiğimiz koyda toplanıp, denize gireceğiz.***Yazlık evimizin hemen yakınındaki koy hem çok sığ hem de çok şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek Anlamında Cümleler***Bir anne bebeğini nasıl cami avlusuna koyup kaçabilir aklım almıyor.***Onun koyduğu kurallara uymaya çalışırsan sadece kendine eziyet etmiş olursun.***Her seferinden farklı yerlere koyarsan, her seferinde nereye koyduğunu ararsın.***Ben turşuyu, içine sirke koymadan limonla yapanlardanım.***Anahtarı nereye koydun?***Son parçayı da yerine koyduktan sonra artık yap bozumuz tamamlanmış olacak.***Paranın üstünü saymadan cebine koydu ve hızlı adımlarla uzaklaştı.***Bu sefer keke kabartma tozu yerine karbonat koydum.***Eğer eşyalarını hep aynı yere koyarsan bulmak için aranmak dokunmak Anlamında Cümleler***Annemin kardeşlerim arasında ayrım yapması bana çok koyuyor.***Her şeyi affedebilirim ama en son sözleri bana çok koydu.***Ayrılırken ki yalvarırcasına bakışları çok koydu, aklımdan çıkmıyor.***Sana bu kadar koyacağını bilseydim asla bırakıp gitmezdim.***Kocasının ölümünden sonra annesini de kaybetmek kadıncağıza çok koydu.***Annesi ve babasının kaybının ardından boşanmak da ona çok koymuştu.***Onun yokluğu bana çok koysa da alışmaya çalışıyorum***Bana koyan çalışmak değil, emeklerimi kimsenin takdir etmiyor olması.
Eş sesli sesteş kelimeler sözlüğü yazılışı ve okunuşu aynı olduğu hâlde anlamları farklı olan kelimelerdir. Bunlar yalın hâlde olabildikleri gibi ek almış hâlde de olabilirler. Burada dikkat edilmesi gereken; aynı seslerle değişik ve birbirleriyle hiç ilgisi olmayan kavramların anlatılması durumudur. Genelde İlkokul sınıflarında öğrenciler tarafından karıştırılan bir konudur. Bir cümlede kullanıldığında aynı kelime olmasına rağmen farklı anlamlar çıkmaktadır. Bu nedenle sizler için alfabetik yani k ile ilgili başlayan eş sesli kelimeler listesi ve tablosunu derledik. Tabi bu tanımdan anlaşılacağı üzere sesteş sözcükler, birebir aynı yazılışa sahip oldukları hâlde Türkçenin gücünü gösterecek şekilde birden fazla anlama gelen kelimeleri kapsamaktadır. Yani ses kalıbı aynı olan bu sözcüklerin karşıladıkları kavramlar tamamen farklıdır. Örneğin bir sayı olan “yüz” ile “başın ön bölümü” ve suda “yüz” anlamındaki yüz; çaygillerden bir içecek olan “çay” ile ırmaktan büyük akarsu vb. – Yüzünde kocaman bir sivilce çıkmıştı. – Vücuttaki tüm kasları çalıştıran en güzel spor yüzmedir. – Çobanın dağın eteklerine yayılmış tam yüz tane koyunu vardı. Yukarıdaki üç cümlede de “yüz” sözcüğü kullanılmış; fakat hepsi farklı bir anlamı karşılamıştır. K İLE BAŞLAYAN EŞ SESLİ KELİMELER Kal I Madenleri eritip birbirinden ayırma II Kalmak eylemi III Söz, laf Kalkan I Savaşçıların kullandığı korunmalık II Yassı, büyük bir balık Kan I Damarda dolaşan sıvı II Kanmak eylemi Kanepe I Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk, çekyat II Peynir, sucuk, salam vb. şeylerle süslenen çok küçük ekmek Kanun I Yasa II Bir çeşit çalgı Kap I İçinde gıda veya eşya saklanan nesne II Kapmak eylemi III Kadınların giydiği kolsuz üstlük Kaplıca I Ilıca II Taneleri ufak bir cins buğday Kar I Bir yağış biçimi II Karmak eylemi Kara I Yer, toprak II En koyu renk, siyah Karga I Siyah tüylü, ötücü kuş II Bir şeyin asıl durumunu yitirerek baş aşağı olması Kart I Gençliği ve tazeliği kalmamış II Düzgün kesilmiş ince karton parçası Kas I Adele II Küçümseyerek eğlence konusu yapma Kaş I Zamanın bölünemeyecek kadar kısa parçası II Anmak eylemi Kat I Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü II Kesme, kesilme III Katmak eylemi Katı I Sert II Kuşların ikinci midesi Katılmak I Karıştırılmak, bir topluluğa girmek II Aşırı gülmekten nefesin kesilmesi Kav I Çabuk tutuşan, süngerimsi madde II İçki mahzeni Kay I Yaz yağmuru II Kusmak III Kaymak eylemi Kaymak I Sütün veya yoğurdun üstündeki koyu yağlı katman II Kaygan bir yüzey üzerinde sürtünerek kolayca yer değiştirmek Kaz I Bir tür kümes hayvanı II Kazmak eylemi Kefe I Terazi gözlerinden her biri II Atların tüylerini parlatmak için kullanılan araç Kes I Yakmak için kullanılan iri saman II Jimnastik ayakkabısı III Kesmek eylemi Kese I Küçük torba II Kısa, kestirme yol Kır I Kül rengi II Şehir dışında kalan, boş ve geniş yer III Kırmak eylemi Kış I Soğuk mevsim II Kümes hayvanlarını kovalamak için çıkarılan ses Koca I Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş II Büyük, geniş Kolluk I Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet II Güvenliği sağlamakla görevli polis veya jandarma Konak I Büyük ve gösterişli ev II Bebeklerin başlarında görülen kepek tabakası Kot I Bir tür pantolon II Temel ile zemin arasındaki yükseklik III Tahtadan yapılmış bir ölçek Koy I Denizin, gölün karaya sokulduğu bölümü II Koymak eylemi Koyun I Geviş getiren bir hayvan II Kollar arası, kucak Kök I Bitkilerin yer altındaki uzantısı II Sazı kurmaya yarayan burgu Kötek I Baston, sopa II Gölge balığı Kupa I Cam veya seramikten yapılmış, kulplu, büyük bardak II Bir tür atlı araba Kur I Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri II Karşı cinse ilgi göstererek onun gönlünü kazanmaya çalışma III Kurmak eylemi Kurt I Yırtıcı, etçil memeli hayvan II Bazı böceklere veya böcek kurtçuklarına verilen ad Kurum I Bacalarda biriken kalın is II Kuruluş, müessese III Büyüklük taslama Kül I Yanan şeylerden artakalan toz madde II Bütün, tüm Küp I Topraktan yapılan kap II Birbirine eşit karelerden oluşan altı yüzlü dikdörtgen Küre I Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim II Madenci ocağı
koy ile ilgili eş sesli cümleler