Geçtiğimizgece dolardaki ani yükseliş nedeniyle altın fiyatları tavan yaparken, 1 Cumhuriyet altını 1935 TL’ye yükseldi. 470 TL olan çeyrek altının 4 tanesi, yaklaşık asgari ücrete denk geliyor. Edirneli kuyumcu satışlar düşük diyor. Habere Gitmek için Tıklayın
Gramaltın ve çeyrek altın ne kadar? Altın fiyatları 19 Ocak 2022 Asgari ücret 2002’den bu güne kadar nominal olarak 15,3 kat arttı. Asgari ücretin reel oranı yüzde 131 olarak
Asgariücrete yarıyıl zammı gelecek mi? sorusuna dikkat çeken bir açıklamada bulunan Demir, "Bu adımın atılması kararı bakanlar kurulunda alındı. Euro 2002'den beri ilk kez 1 doların altını gördü ABD enflasyonu zirvede, gram ve çeyrek altın düşüşte! İşte Kapalıçarşı'da 14 Temmuz altın fiyatları
Vatandaşlarınyaşam kalitesi arttı. 2002 yılında alınan asgari ücret ve bugüna alınan asgari ücretin alım gücü arasında büyük fark var. Peki 2002 yılının asgari ücreti olan o zamanın parasıyla 163 milyon lira ile neler alınabiliyordu bugünkü asgari ücretle neler alınabiliyor İşte 2002 ve 2018'in asgari ücetlerinin alım gücü farkı:
Dilbilimalanında doktora, Federal Ulusal Konsey üyesi, tweetlerim kişisel görüşlerimi ifade ediyor
Zeyrekisimli YouTube kanalının mikrofonuna konuşan bir dayı, '2002'de çeyrek altın 32 liraydı şimdi salatalığın kilosu 35 lira. Önceden MHP'ye oy veriyordum
LcJq. CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’in emekli aylıkları arasındaki maaş adaletsizliklerinin giderilmesine ilişkin verdiği yasa teklifi, bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Teklif kabul edilirse, “2000 öncesi ve 2000 sonrası” emekli olanlar arasındaki maaş farkları giderilmiş olacak. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik yapılmasını ve aylık bağlama oranının yüzde 70’e çıkmasını öngören teklife ilişkin yazılı açıklama yapan Sertel, Türk Lirası’nın döviz karşısında hızlı değer kaybının, işçi, memur, emekli gibi maaşlı kesimin satın alma gücünü erittiğini, en düşük emekli maaşı 1500 lira olan bir emeklinin maaşındaki erimenin dolar karşısında 525 lira olduğunu ve maaşının satın alma gücünün 975 liraya indiğini kaydetti. Sertel, “2002 yılında aylığıyla yaklaşık 8 çeyrek altın satın alabilen en düşük işçi emeklisinin şimdi maaşı sadece 2 çeyrek altına yetiyor. İşçi emeklisi aradan geçen 18 yılda refahı artacağına 6 çeyrek altın birden kaybetti. Emeklilerimizin neredeyse yarısına denk gelen 4 milyon 179 bin 840 emeklimiz, asgari ücretin altında bir maaş almakta. Emeklilerimiz iktidar partisi eliyle açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmişlerdir” diye konuştu.ALIN SİZE REFORM’12 milyonu aşan emeklinin düşük maaş ve maaş adaletsizlikleri nedeniyle açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edildiğine işaret eden Sertel, şunları kaydetti “8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanlar, 8 Eylül 1999 ile 30 Nisan 2008 arasında sigortalı olanlar ve 30 Nisan 2008 sonrasında sigortalı olanlar olmak üzere üç ayrı sistem ve bu sistem arasında ciddi adaletsizlikler var. Bu adaletsizlik giderilsin, alın size bir reform. Türkiye’de emekli olanlar, açlık sınırının altında maaş almakta dolayısıyla insanca yaşayamadıkları için ikinci bir işte çalışmakta.”
Ana SayfaGündemYıllara Göre Asgari Ücret ve Çeyrek Altın Fiyatları Karşılaştırması Temmuz 07, 2022 Bu yayınımızda 2000 yılından sonra gerçekleşen Yıllara Göre Asgari Ücret ve Çeyrek Altın Fiyatları Karşılaştırmasına yer vereceğiz. Tabi bilindiği üzere 2004 yılından sonra yani 2005 yılında paradan altı sıfır silinmişti. Biz ise bu yayınımızda daha rahat anlaşılması için o değerleri gene şuan ki gibi vereceğiz. Değişen bir durum söz konusu olmayacak. YIL ASGARİ ÜCRET NET ÇEYREK ALTIN 2000 TL TL 2001 TL TL 2002 TL 32 TL 2003 TL TL 2004 TL 33 TL 2005 350 TL TL 2006 380 TL 50 TL 2007 403 TL 54 TL 2008 481 TL TL 2009 523 TL 89 TL 2010 546 TL 117 TL 2011 629 TL TL 2012 701 TL 163 TL 2013 773 TL TL 2014 846 TL TL 2015 949 TL TL 2016 1300 TL TL 2017 1404 TL TL 2018 1603 TL 348 TL 2019 2020 TL 424 TL 2020 2324 TL 674 TL 2021 2825 TL TL 2022 4253 TL
GVK Bazı Önemli Özelgelerin Özeti Gelir Vergisi Kanununa İlişkin Olarak Son Dönemlerde Verilen Bazı Önemli Özelgelerin Özeti [1] Ali ÇAKMAKCI Yeminli Mali Müşavir E. Hesap Uzmanı [email protected] 1. Mahkeme Kararı Gereğince Avukatlara Ödenen Vekâlet Ücretlerinin Vergilendirilmesi[2] “Bu hüküm ve açıklamalara göre, Şirketiniz tarafından kaybedilen davalara ilişkin olarak mahkemelerce hükmolunan vekâlet ücretinin davayı kazanan taraf avukatına ödenmesi esnasında Şirketiniz tarafından Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendinin b alt bendi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Ayrıca, Şirketiniz tarafından kaybedilen davalara ilişkin olarak ödenen karşı taraf vekalet ücretlerine yönelik olarak davayı kazanan taraf avukatınca şirketinize e-serbest meslek makbuzlarının hiç düzenlenmemesi veya hatalı düzenlenmesi nedenleriyle şirketinize ulaşmaması ya da gecikmeli ulaşması, bu ödemeler üzerinden tevkifat yapılması uygulamasını etkilemeyecektir. Diğer taraftan, muhtasar beyannamede yapılan güncelleme ile serbest meslek makbuzu düzenlenmediği durumlarda karşı taraf vekalet ücretleri üzerinden tevkif edilen vergilerin, makbuz bilgileri girilmeden beyan edilmesine imkan tanınmıştır. Bu bağlamda, mahkeme ilamında ödenmesine hükmedilen avukatlık vekalet ücreti de dâhil olmak üzere serbest meslek erbabının mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için serbest meslek makbuzu düzenlemesi Kanunen zorunludur. Buna göre, mahkeme ilamında ödenmesine hükmedilen avukatlık vekâlet ücretinin tahsilinde, avukat tarafından tahsilatın yapıldığı anda mahkeme ilamına göre vekalet ücreti ödeme yükümlülüğü olan kurum veya kişiler borçlu-davayı kaybeden adına serbest meslek makbuzu düzenlenmesi icap etmekte olup, bu kapsamda Şirketinizce kaybedilen davalarda mahkemelerce hükmolunan karşı taraf avukatlık vekalet ücretinin; 1- Davayı kazanan taraf avukatına davayı kazanan taraf bünyesinde ücret akdi ile çalışan personel olmayan, doğrudan veya icra ve iflas daireleri aracılığıyla ödenmesinde, avukat tarafından tahsilatın yapıldığı anda şirketiniz adına serbest makbuzu düzenlenerek verilmesi, 2- Davayı kazanan, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine ödenmesinde, yedi gün içerisinde bunlar tarafından adınıza fatura düzenlenerek verilmesi gerekmekte olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde yükümlüler hakkında Vergi Usul Kanununun ilgili ceza hükümleri tatbik edilmektedir. Öte yandan, söz konusu durumlarda serbest meslek makbuzu veya faturanın, yükümlüler tarafından düzenlenmemesi veya eksik düzenlenmesi durumlarında avukatın/davayı kazananın bağlı olduğu Defterdarlık/Vergi Dairesi Başkanlıklarına bilgi verilmesi icap etmektedir.” [1] Çalışmada ilgili Özelge içeriklerinde yer alan ve önemli sayılabilen bölümler veya kısımlar yer almaktadır. [2] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı E-62030549-120[94-2020/1307]-687704 – Tarih Konu Mahkeme kararı gereğince avukatlara ödenen vekâlet ücretlerinin vergilendirilmesi 2. Oyun Parası Ticaretinin Vergilendirilmesi[3] “Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca, online olarak oynanan oyunlardan kazanılan coinlerin oyun paralarının Şirketinize satılması faaliyetinin esnaf muaflığı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu bağlamda, online olarak oynanan oyunlardan kazanılan coinlerin oyun paralarının ticaretini yapmakta olan şirketinizin vergi mükellefi olmayan gerçek kişilerden satın aldığı oyun paraları nedeniyle, bu kişilerce; – söz konusu faaliyeti kazanç sağlama amacıyla ve devamlılık arz etmeyecek şekilde yapmaları halinde, elde edilen kazançların arızi ticari kazanç, – söz konusu faaliyetin, ticari bir organizasyon dahilinde devamlı suretle yapılması halinde, söz konusu faaliyetin gerçekleştirilmesinden doğan kazancın ticari kazanç, olarak vergilendirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, ticari kazanç kapsamında yapılan ödemeler karşılığı kişilerce Şirketinize fatura düzenlenmesi gerektiği, arızi kazanç kapsamında yapılan ödemeler için ise Şirketinizin gider pusulası düzenlemesi gerektiği ve yapılan ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi kapsamında tevkifat yapılmayacağı tabiidir.” [3] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı 38418978-125[6-18/10]-281844 – Tarih Konu Oyun parası ticaretinin vergilendirilmesi hk. 3. 5746 Sayılı Kanun Kapsamında Çalışanlara Yapılan Ücret Ödemelerinde Asgari Geçim İndirimi Uygulaması[4] “İlgide kayıtlı özelge talep formunda; şirketinizde tam zamanlı olarak çalışan personelin mesailerinin bir kısmını 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında şirketiniz bünyesinde kurulan Ar-Ge merkezinde geçirdiği belirtilerek, adı geçen Kanun kapsamında söz konusu personel nezdinde gelir vergisi stopaj teşvikinden faydalanılması esnasında asgari geçim indiriminin nasıl uygulanacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, Ar-Ge, tasarım ve destek personeline gerek teşvik kapsamında gerekse teşvik kapsamı dışında yapılan ücret ödemeleri toplamının ilgili aya ilişkin ücret bordrosunda gösterilmesi, sigorta ve işsizlik sigortası işçi payı primleri, varsa; şahıs sigortası primi ve sendika aidatı ile engellilik indirimi tutarları indirilmek suretiyle safi ücret gelir vergisi matrahı bulunarak; tarihinden önce yapılan ücret ödemeleri için safi ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden asgari geçim indirimi düşüldükten sonra kalan vergi tutarının, tarihinden itibaren yapılacak ücret ödemeleri için safi ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının 18 numaralı bendinde düzenlenen istisna nedeniyle alınmayacak olan vergi düşüldükten sonra kalan vergi tutarının, teşvik kapsamındaki ücrete isabet eden kısmının teşvik kapsamında çalışılan sürenin aylık toplam çalışma süresine oranına isabet eden kısmının doktoralı olanlar ile temel bilimler alanlarından birinde en az yüksek lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksan beşi, yüksek lisanslı olanlar ile temel bilimler alanlarından birinde lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksanı ve diğerleri için yüzde sekseninin verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilmesi gerekmektedir.” [4] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı E-62030549-125[10/2021]-668598 – Tarih Konu 5746 sayılı Kanun kapsamında çalışanlara yapılan ücret ödemelerinde asgari geçim indirimi uygulaması Web Sitesi Üzerinden Tıklanma Ve Reklamları Yayınlamak Suretiyle Elde Edilen Gelirlerin Sosyal İçerik Üreticiliği İstisnası Kapsamında Değerlendirilip Değerlendirilemeyeceği[5] “İlgide kayıtlı özelge talep formlarınızın incelenmesinden; “ isimli internet sayfanızda borsa ile ilgili yazılarınızı paylaştığınız, söz konusu web sayfanızda ana sayfa, son etkinlikler, makaleler, forum, blog, analiz gibi sayfaların bulunduğu, forum bölümünde grafikler ve parite bilgileri paylaştığınız, borsa ile ilgili yayınlanan bilgileri topluca ve derleyerek yayınladığınız, kişilerin bilgi paylaşımı da yapabildiği kişisel web sayfanızın ücretsiz olduğu, sayfanızda kurumlara ve gazetelere tıklanarak erişimin sağlandığı, gelirinizin tıklanma gelirlerinden ve sayfada reklam veren kişilerden elde edilen gelirlerden oluştuğu ve web sitesi üzerinden elde ettiğiniz söz konusu gelirin sosyal içerik üreticiliği kazanç istisnası kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmış olup, Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir. -“İstisnadan faydalanabilecekler, faydalanma şartları ve istisna uygulamasında özellik arz eden durumlar” başlıklı 4 üncü maddesinde; 1 İstisnadan, internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticisi gerçek kişiler ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştiren gerçek kişiler yararlanabilecektir. 18 Sosyal içerik üreticiliği faaliyeti kapsamında sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden elde edilen; reklam gelirleri, sponsorluk gelirleri, bağışlar, hediyeler, bahşişler, ücretli abonelik gelirleri gibi gelirler istisna kapsamında dikkate alınacaktır. 20 Sosyal ağ sağlayıcısı olarak kabul edilmeyen kişisel internet siteleri, elektronik ticaret siteleri, haber siteleri gibi etkileşim amaçlı içeriğin “ikincil ve yan hizmet” olarak sunulduğu platformlarda faaliyette bulunan kişilerin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar için mezkûr istisna hükümleri uygulanmayacaktır. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; sosyal ağ sağlayıcıları kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayan “ isimli kişisel internet siteniz üzerinden tıklanma ve reklamları yayınlamak suretiyle elde ettiğiniz gelirlerin anılan Kanunda yer alan istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.” [5] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı E-62030549-120-668583 – Tarih Konu Kişisel web sitesi üzerinden tıklanma ve reklamları yayınlamak suretiyle elde edilen gelirlerin sosyal içerik üreticiliği istisnası kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği 5. Mal İhracatı Kapsamında Elde Edilen Kazancın Gelir Vergisi Beyannamesinde İndirim Konusu Yapılıp Yapılmayacağı[6] “İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle mal ihracatı yaptığınızı, aynı zamanda başka bir firmada ücretli olarak çalıştığınızı, ihracat yaptığınız firmada Bağ-kur primi ödediğinizi, ücretli çalıştığınız şirket tarafından ise adınıza sigorta priminin yatırıldığını belirterek, Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesine eklenen ve elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle mal ihracatı kapsamında elde edilen kazançların %50’sinin beyanname üzerinden indirim konusu yapılabilmesini düzenleyen 16 numaralı bentte yer alan “ihracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması” hükmündeki sigortalı olma şartını sağlayıp sağlayamadığınız ve yapmış olduğunuz ihracattan dolayı elde edilen kazancınızın gelir vergisi beyannamesinden indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmış olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; ticari kazanç nedeniyle gelir vergisi mükellefi olmanız ve söz konusu mükellefiyetin 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılanlar arasında yer alması nedeniyle, 193 sayılı Kanunun 89/16 maddesi çerçevesinde yaptığınız mal ihracatı kapsamında elde ettiğiniz kazancınızın %50’sini gelir vergisi beyannameniz üzerinden indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.” [6] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı E-62030549-120[89-2021/319]-584448 – Tarih Konu Mal İhracatı Kapsamında Elde Edilen Kazancın Gelir Vergisi Beyannamesinde İndirim Konusu Yapılıp Yapılmayacağı Hk. 6. Genç Girişimcilere Sağlanan Ve Hazinece Karşılanan Sigorta Prim Teşvikinin Gelir Vergisi Beyannamesinde İndirim Konusu Yapılıp Yapılamayacağı[7] “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının k bendinde, “31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesi kapsamında genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla 18 yaşını doldurmuş ve 29 yaşını doldurmamış olanlardan, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendinin 1 numaralı alt bendi kapsamında 1/6/2018 tarihinden itibaren ilk defa sigortalı sayılan gerçek kişilerin primleri, 1 yıl süreyle 82 nci madde uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınır üzerinden Hazinece karşılanır. Adi ortaklıklar ve şahıs şirket ortaklıklarında sadece bir ortak bu fıkra hükmünden yararlandırılır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümlere göre, serbest meslek kazancından hasılatın elde edilmesi ve giderler açısından “tahsil esası” geçerli olduğundan, mesleki kazançla ilgili bir giderin hasılattan indirim konusu yapılabilmesi için ödenmiş olması şarttır. Yine, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesi uyarınca genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanan mükellefler, 5510 sayılı Kanunun 81/k maddesi hükmü uyarınca, sigorta prim teşvikinden de faydalanabilmektedirler. Bu bağlamda, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesi uyarınca genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanmanız nedeniyle, 5510 sayılı Kanunun 81/k maddesi hükmü gereği sağlanan teşvik kapsamında ilgili dönemlerde Hazinece karşılanan prim tutarlarının, serbest meslek kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.” [7] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / Konya Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü Sayı 31435689-120-80745 – Tarih Konu Genç girişimcilere sağlanan ve Hazinece karşılanan sigorta prim teşvikinin gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı 7. Adi Ortaklık Tarafından Sürdürülen Serbest Meslek Faaliyetinin Vergilendirilmesi Ve Belge Düzeni[8]” “Bu itibarla, iki ortaklı adi ortaklık kurarak faaliyete başladığınız, faaliyetinizin tıp doktorları dışında yetkili kişilerce sağlanan akıl sağlığı hizmetleri psikolojik danışmanlık olduğu, ortaklardan birinin psikolog olduğu ve yeterlilik belgesinin bulunduğu, diğer ortağın herhangi bir mesleki yeterlilik belgesinin bulunmadığı, bu ortağın sadece işletmenin yönetimi ve idaresi kısmında görev aldığı göz önünde bulundurulduğunda, aralarında ücret ilişkisi bulunmaması kaydıyla ortaklardan birinin işletmenin yönetimi ve idaresi kısmında görev alması ve herhangi bir mesleki yeterlilik belgesinin bulunmaması, 193 sayılı Kanunun 65 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen hükme istinaden bahse konu adi ortaklığın faaliyetinin serbest meslek faaliyeti olma vasfını değiştirmeyecektir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, “… ve Ortağı” ortaklığının tıp doktorları dışında yetkili kişilerce sağlanan akıl sağlığı hizmetlerinin psikolojik danışmanlık serbest meslek hizmeti ve bu hizmetlerden elde edilen kazançların da serbest meslek kazancı olarak kabul edilmesi gerekmekte olup ortakların serbest meslek faaliyeti neticesinde elde ettikleri kazançlardan dolayı ayrı ayrı gelir vergisi, ortaklık adına da katma değer vergisi ile gelir vergisi stopajı yönünden mükellefiyet tesis edilmesi ve ortaklıktan elde edilen kar veya zararın, ortaklıktaki hisseleri oranında paylaşılarak serbest meslek kazancına ilişkin hükümler çerçevesinde beyan edilerek vergilendirilmesi gerektiği tabiidir. Bu itibarla, serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilen psikolojik danışmanlık faaliyetini icra eden adi ortaklığın Vergi Usul Kanununun yukarıda açıklanan hükümleri uyarınca serbest meslek kazanç defteri tutması ve mesleki faaliyetine ilişkin her türlü tahsilatı için serbest meslek makbuzu düzenlemesi gerekmektedir.” [8] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü Sayı 11395140-105[VUK-1-22760]-499825 – Tarih Konu Adi ortaklık tarafından sürdürülen serbest meslek faaliyetinin vergilendirilmesi ve belge düzeni 8. Faaliyeti Terk Tarihinden Sonra Avukata Yapılacak Ödemelerin Vergilendirilmesi[9] “Kanunun ”Makbuz mecburiyeti” başlıklı 236 ncı maddesinde serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, mükellefiyeti sona ermiş/ücretli avukatlık işinden ayrılmış olan avukat tarafından, avukatlık faaliyetinde bulunduğu/ücretli avukat olarak çalıştığı dönemlerde vermiş olduğu avukatlık hizmetine ilişkin olarak mükellefiyetinin kapatıldığı tarihten sonra elde ettiği gelirlere ilişkin belge düzenlenmesi mevcut mevzuat uyarınca mümkün bulunmamaktadır. Bu hüküm ve açıklamalara göre, mükellef olduğunuz dönemde, Kayseri Barosu Başkanlığı tarafından verilen işler dolayısıyla hak etmiş olduğunuz, ancak mükellefiyetinizin sona erdiği tarihten sonra tarafınıza yapılacak olan ödemeler arızi kazanç olarak değerlendirileceğinden, bu kapsamda tarafınıza yapılacak ödemeler karşılığında serbest meslek makbuzu düzenleme zorunluluğunuz bulunmamakta olup tarafınıza yapılacak söz konusu ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendinin b alt bendine göre %20 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.” [9] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü Sayı E-50426076-120[65-2021/20-822]-66280 – Tarih Konu Faaliyeti terk tarihinden sonra avukata yapılacak ödemelerin vergilendirilmesi 9. Yurt İçi Ve Yurt Dışındaki Kişilere Verilen Sağlık Hizmetinin Yanında Verilen Yol Ve Konaklama Hizmetinin Vergilendirilmesi İle Belge Düzeni[10] “İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, serbest meslek faaliyeti kapsamında plastik cerrahi uzmanı olarak faaliyette bulunduğunuzu, Sağlık Bakanlığına müracaat ederek sağlık turizmi iznini aldığınızı ve yabancı uyruklu hastalara sağlık hizmeti verdiğinizi belirterek, gerek yurt içindeki gerek yurt dışındaki hastalar ile paket bir bedel üzerinden anlaşarak, hastaların yol, konaklama, hekimlik bedeli dahil toplam tutar üzerinden serbest meslek makbuzu kesip kesemeyeceğinizi, serbest meslek makbuzu kesmeniz halinde, tarafınızdan ödenmiş konaklama harcamalarını gider olarak gösterip gösteremeyeceğiniz ile konaklama giderlerinden dolayı başka bir defter tutmak zorunda olup olmadığınız hususlarında Başkanlığımız görüşünün sorulduğu anlaşılmış olup konuya ilişkin Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar uyarınca, yurt içi ve yurt dışındaki hastalar ile paket bir bedel üzerinden anlaşarak konaklama, yol, hekimlik masrafları dahil hastalara plastik cerrahi alanında verdiğiniz hizmetin şahsi mesleki faaliyet boyutlarını aşıp, ticari bir organizasyona dönüşmesi nedeniyle, söz konusu faaliyetiniz kapsamında elde edilen kazancın, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmekte olup, yurt içi ve yurt dışındaki hastalar için yapılan konaklama giderlerinin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılması halinde ticari kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, yukarıda belirtilen şartların topluca sağlanması kaydıyla Türkiye’de yerleşik olmayan kişilere vermiş olduğunuz sağlık hizmetlerinden elde etmiş olduğunuz kazancın %50 sinin gelir vergisi matrahının tespitinde yıllık gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirinizden indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır. Buna göre, yurt içi ve yurt dışındaki hastalar ile paket bir bedel üzerinden anlaşarak konaklama, yol, hekimlik masrafları dahil hastalara plastik cerrahi alanında hizmet verilmesi faaliyetiniz ticari faaliyet kapsamında değerlendirildiğinden, söz konusu ticari faaliyetinize yönelik olarak tesis edilmesi gereken mükellefiyetinize ilişkin yükümlülüklerin de bildirim, defter tutma, belge düzenleme gibi 213 sayılı Kanun çerçevesinde yerine getirilmesi icap etmektedir. Dolayısıyla, söz konusu faaliyetinize ilişkin olarak yıllık iş hacmine göre sınıflandırılıncaya kadar işletme hesabı esasına veya ihtiyari olarak bilanço esasına göre, yıllık iş hacmi neticesinde ise ilgili hükümler dahilinde tabi olacağınız sınıfa göre defter tutma yükümlülüğünüzün yerine getirilmesi, ayrıca söz konusu faaliyetiniz kapsamındaki işlemleriniz için, genel hükümler çerçevesinde, fatura veya fatura düzenleme zorunluluğunun bulunmadığı durumlarda fatura yerine geçen belge düzenlemeniz icap etmektedir.” [10] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı 62030549-120[89-2019/1498]-492444 – Tarih Konu Yurt içi ve yurt dışındaki kişilere verilen sağlık hizmetinin yanında verilen yol ve konaklama hizmetinin vergilendirilmesi ile belge düzeni hk. 10. Basit Usule Tabi Mükellefin Aracını Satması Durumunda Vergilendirme Ve Defter Beyan Sisteminde Kayıtlara Alınıp Alınmayacağı[11] “İlgide kayıtlı özelge talep formu ve dilekçenizde; katma değer vergisi KDV istisnasından vazgeçen basit usule tabi gelir vergisi mükellefinin araç alış ve satış faturalarının defter beyan sisteminde kayıtlara alınıp alınmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır. Konu ile ilgili açıklamaların yapıldığı, 215 Seri Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 32 nci paragrafında, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin, kullandıkları sabit kıymetleri gider yazamayacakları ve amortismana tabi tutamayacakları, 230 Seri Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 4 üncü bölümünde ise, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin taşıt ve diğer sabit kıymetlerini satmaları halinde fatura düzenleme yükümlülüklerinin bulunmadığı açıklanmıştır. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yer alan alış satış ve/veya hasılat tutarlarının tespitinde ilgili yıllarda yapılan esas faaliyet konusu ile ilgili alış satış ve/veya hasılat tutarlarının dikkate alınması, dolayısıyla esas faaliyet konusu ile ilgili olmayan araç satışının satış hasılatı olarak dikkate alınmaması gerekmektedir. Bu durumda basit usulde ticari kazanç sahibi mükelleflerin, esas faaliyet konusu ile ilgili olmayan araç satışının, satış hasılatı olarak dikkate alınmayacağı ve satış işleminin noter satış sözleşmesi ile tevsiki mümkün olduğundan fatura düzenleme yükümlülüğü bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde söz konusu satış işleminin Defter-Beyan Sisteminde kayıt altına alınması mümkün bulunmamaktadır. Bu bağlamda Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilen mükelleflerin işlemleri KDV Kanununun 17/4-a maddesine göre KDV’den istisna olmakla birlikte Kanunun 18/1 inci maddesi kapsamında istisnadan vazgeçen basit usule tabi mükelleflerin yaptığı işlemlerde KDV hesaplanması gerekmektedir.” [11] / HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI / İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı 62030549-120[46-2020/32]-490032 – Tarih Konu Basit usule tabi mükellefin aracını satması durumunda vergilendirme ve Defter Beyan sisteminde kayıtlara alınıp alınmayacağı 11. Hizmet Borçlanmasının Gelir Vergisi Matrahından İndirim Konusu Yapılıp Yapılmayacağı[12] “İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Hava Kuvvetleri Komutanlığında çalıştığınızı, 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin 10 uncu fıkrası gereğince sivil öğrencilik sürelerinize ait borçlanma talebinde bulunduğunuzu ve talebinizin SGK tarafından olumlu değerlendirilmesi neticesinde tarihinde borçlanma tutarınızın tamamını peşin olarak ödediğinizi belirterek, ödeme yaptığınız tutarın gelir vergisi matrahınızdan indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır. 111 Seri Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Emekli Sandığı Ve Sosyal Sigorta Kurumlarına Ödenen Borçlanma Aidat ve Primleri” başlıklı bölümünde; “Belli şartları taşıyan kimselerin sosyal güvenliklerini sağlamak amacıyla, kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz Emekli Sandıkları ve Sosyal Sigorta Kurumlarına, ödenen paralara aidat ve prim denilmekte ve bunlar 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesindeki şartlarla, ücretin gerçek safi tutarının hesabında, gider olarak indirilmektedir. Emekli Sandığı ve Sosyal Sigorta Kurumlarından, kanunla kurulmuş olanların üyelerine çeşitli kanunlarla, daha önceki dönemlerde ödenmemiş bulunan aidat veya primleri borçlanma suretiyle ödeme ve dolayısıyla emekliliğe esas alınacak hizmet sürelerini uzatabilme hakkı tanınmaktadır. Bunun için, kanunlarla belli edilen koşullar altında borçlanılan aidat ve primlerin, üyelerce ödenmesi zorunludur. Bu ödemeler de Gelir Vergisi Kanununun 63/2 maddesinde sayılan aidat ve primler niteliğindedir ve bunların da ücretin gerçek safi tutarının hesaplanması sırasında gider olarak indirilmesi, Gelir Vergisi Kanununun lafzına ve ruhuna uygun görülmektedir. Açıklanan nedenlerle; A – Emeklilik aidatı ve sosyal sigorta primlerinin gider olarak indirilmesi kanunen kabul edilmiş bulunan kurumlara, kanunlarında öngörülen şekilde ücretten kesilmek suretiyle ödenen borçlanma aidat ve primlerinin miktarına ve nispetine bakılmaksızın, kesildiği aya ait gelir vergisi matrahının tespitinde gider olarak nazara alınması; B – Aidat toptan ödenmişse, ödenen tutara ulaşılıncaya kadar bu miktarın ücretlerin, vergiye tâbi tutarından indirilmesi; C – Ücretlerinin gerçek ve safi tutarlarının hesabında gider olarak indirilmek suretiyle vergi dışı bırakılmış olan aidat ve primlerini, türlü nedenlerle geri alan ve kendilerine toptan ödeme yapılanların, yeniden iştirakçi durumuna girmeleri nedeniyle ilgili kuruma peşin ya da borçlanma suretiyle iade ettikleri aidat ve primlerin tekrar gider olarak indirilmemesi, gerekmektedir.” açıklamalarına yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2017 yılında sivil öğrencilik süreleriniz ile ilgili olarak borçlanmak suretiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna peşin olarak toptan ödediğiniz aidat ve primlerin, ödeme belgesinin işverene ibraz edilmek suretiyle, ödemenin yapıldığı 2017 yılının ilgili ayından başlamak üzere, söz konusu tutarın tamamı indirim konusu yapılana kadar, safi ücretinizin tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Dolayısıyla, 2017 yılında toptan ödenen söz konusu primlerin; çalışıyor olmanız nedeniyle ödendiği yılın ilgili ayından itibaren safi ücretinizin tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkündür. Diğer taraftan, söz konusu dönemlerde indirim konusu yapılmayan primlerle ilgili düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde, fazla ve yersiz tahsil edilen vergiler kapsamında çalıştığınız kurum tarafından gerekli düzeltme ve iade işlemlerinin yapılabileceği tabiidir.” [12] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü Sayı – Tarih Konu Hizmet borçlanmasının gelir vergisi matrahından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı. 12. Menkul Sermaye İratları Üzerinden Tevkifat Yapılıp Yapılmayacağı[13] “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma” başlıklı 90 ıncı maddesinde; “… Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” hükmü bulunmaktadır. Öte yandan, tarih ve 2656 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 8/4728 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İslam Konferansı Örgütü Arasında İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezinin Ankara’da Kurulması Hakkında Anlaşma”nın 7 nci maddesinde; “Merkezin kendisi, varlığı, gelirleri ve diğer malları, a Bütün dolaysız vergilerden bağışıktır. Bununla beraber, Merkez, kamu görevi yükümlülüklerinden olan vergilerden bağışık tutulmayı isteyemez.” hükmü yer almaktadır. Kanunun geçici 67 nci maddenin 5 numaralı fıkrasında; “Gelir sahibinin gerçek veya tüzel kişi ya da dar veya tam mükellef olması, vergi mükellefiyeti bulunup bulunmaması, vergiden muaf olup olmaması ve elde edilen kazancın vergiden istisna olup olmaması 1, 2, 3 ve 4 numaralı fıkra hükümleri uyarınca yapılacak tevkifatı etkilemez.Diğer kanunlarda yer alan istisna veya muafiyet hükümlerinin açık olarak kesinti suretiyle ödenen vergileri de kapsama almadığı durumlar dahil. Şu kadar ki, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 ve p bentleri kapsamına giren kurumlar ile Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan borsa yatırım fonları ve emeklilik yatırım fonlarının elde ettikleri kazançlar üzerinden 1 ve 4 numaralı fıkralar uyarınca tevkifat yapılmaz.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmanın anılan maddesi kapsamında bütün dolaysız vergilerden bağışık tutulan İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezinin, Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinin 4 numaralı fıkrası kapsamında elde ettiği gelirler üzerinden vergi tevkifatı yapılmaması gerekmektedir.” [13] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı / Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü Sayı E-64597866-120[Geçiçi-67]-7589 – Tarih Konu Menkul sermaye iratları üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı hk. 13. Kaldıraçlı İşlemlerden Elde Edilen Gelir Üzerinden Stopaj Kesintisinin Yapılıp Yapılmayacağı[14] “…13 numaralı fıkrasında; “Bu maddede geçen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı ifadesi, özel bir belirleme yapılmadığı sürece Türkiye’de ihraç edilmiş ve Sermaye Piyasası Kurulunca kayda alınmış ve/veya Türkiye’de kurulu menkul kıymet ve vadeli işlem ve opsiyon borsalarında işlem gören menkul kıymetler veya diğer sermaye piyasası araçları ile kayda alınmamış olsa veya menkul kıymet ve vadeli işlem borsalarında işlem görmese dahi Hazinece veya diğer kamu tüzel kişilerince ihraç edilecek her türlü menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracını ifade eder. Bankaların ve aracı kurumların taraf olduğu veya bunlar aracılığıyla yapılan; belirli bir vadede, önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte, ekonomik veya finansal göstergeye dayalı olarak düzenlenenler de dahil olmak üzere, para veya sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni ve dövizi alma, satma, değiştirme hak ve/veya yükümlülüğünü veren vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri 7256 Sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle eklenen ibare. Yürürlük 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere ile döviz, kıymetli madenler ve Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenen diğer varlıklar üzerine yapılan kaldıraçlı işlemlere ilişkin sözleşmeler bu madde uygulamasında diğer sermaye piyasası aracı addolunur.” hükümleri yer almaktadır. Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere döviz, kıymetli madenler ve Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenen diğer varlıklar üzerine yapılan kaldıraçlı işlemlere ilişkin sözleşmelerin geçici 67 nci madde kapsamına alınarak tevkif suretiyle vergilendirilmesi hususu düzenlenmiş olup, gelir sahibinin gerçek veya tüzel kişi ya da dar veya tam mükellef olmasının, vergi mükellefiyeti bulunup bulunmamasının, anılan madde kapsamında yapılacak tevkifata etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesine göre kaldıraçlı işlemlere ilişkin sözleşmelerden, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki mükellefler ile münhasıran menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artışı kazançları elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan mükelleflerden 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler tarafından elde edilen gelirler üzerinden % 0, bunlar dışında kalan kurumlar ile tam ve dar mükellef gerçek kişilerce elde edilen gelirler üzerinden ise % 10 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir. [14] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı E-62030549-120[ – Tarih Konu Kaldıraçlı işlemlerden elde edilen gelir üzerinden stopaj kesintisinin yapılıp yapılmayacağı hk. 14. Ortak Alınan Ve Boşanılan Eş Üzerine Tescil Edilen Evin Yarı Bedelinin Ödenerek Satın Alınması Sonucunda Satışının Vergilendirilmesi[15] “İlgide kayıtlı özelge talep formunda, tarihinde … ile evlilik yaptığınız, tarihinde tapuda eşiniz adına tescil edilerek bir daire satın aldığınız, İzmir 5. Aile Mahkemesinde açılan dava sonucunda Esas No.., Karar No … sayılı karar ile tarihinde boşanmanıza karar verildiği, söz konusu gayrimenkulün ½ hissesi tarafınıza, diğer ½ hissesi ise eşinizde kalması konusunda sözlü olarak anlaştığınızı, söz konusu dairenin satılamaması sebebiyle eski eşinize ait olan ½ hisse bedelini ödeyerek taşınmazın tamamının tarihinde adınıza tescil edildiği ve bahse konu taşınmazı tarihinde sattığınız belirtilerek, söz konusu dairenin satışından elde edilen bedelin değer artışı kazancı yönünden vergilendirilip vergilendirilmeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; eşiniz ile aranızda sözlü olarak yapmış olduğunuz anlaşmaya istinaden, tapuda eşiniz … adına kayıtlı olan ve belirli bir bedel ödeyerek satın aldığınız söz konusu gayrimenkulün iktisap tarihi; gayrimenkulün tarihinde tapuda adınıza tescil edildiği tarih kabul edilecek olup; dairenin iktisap tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde elden çıkarılması nedeniyle elde edilen kazancın değer artışı kazancı hükümleri çerçevesince vergilendirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, elden çıkarmış olduğunuz gayrimenkulün iktisap bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunca belirlenen üretici fiyat endeksindeki artış oranının %10 veya üzerinde olması şartıyla endeksleme yapılmak suretiyle artırılarak tespit edileceği, söz konusu gayrimenkulün satışından elde edilen hasılattan; elden çıkarılan malın iktisap bedeli ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve uhdenizde kalan giderlerin, ödenen vergi ve harçların indirilmesi sonucunda kalan tutarın ilgili yıl için belirlenen istisna 2020 takvim yılı için TL miktarını aşması halinde aşan kısmın değer artışı kazancı olarak beyan edilmesi gerektiği tabiidir.” [15] / GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI / İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı / Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı E-84098128-120[80-2021/6]-130590 – Tarih Konu Ortak alınan ve boşanılan eş üzerine tescil edilen evin yarı bedelinin ödenerek satın alınması sonucunda satışının vergilendirilmesi
Not Hiçbir parti ile uzaktan yakından alakam yoktur. Asgari ücretle ilgili şöyle bir yorum gördüm. Şimdi sayın üstün zeka o yıllarda herkes asgari ücret mi alıyordu 2002 2022 asgari ücret çalışan sayılarını da paylaş Yaşım dolayısıyla 2002'yi fazla hatırlamıyorum. O yıllarda ekonomi ve alım gücü nasıldı ? 1-Öncelikle şu an ki dolar kurur gerçekçi bir bıraksalar görürsün asgari ücret kaç dolar 2-20 yıllık enflasyon farkını da eklemek lazım .900 dolarken abd de 1200 dolara çıkmış sanırım. yani dolarda %30 değer ki hiç bir çarpıtma olmadan haklı olsunlar bu paylaşımı yapanlar. Ne yapalım 20 yıllık tek adam iktidarından sonra şükür mü edelim halimize. Merkez bankası eksi bilmem kaç milyar dolarda ,dış borç iç borç evereste çıkmış .Ev araba fiyatları uçmuş gitmiş. Millet kira ödemekte zorlanıyor. ooo asgari ücret üç katına çıkmış Diğer konuda ben senin cevabını verdim zaten. Oradan kaçıp buraya gelmişsin. Tezgahta boş baklava olduğu sürece bu senin ve Parti'nin utancı olacak. Domatesin fiyatı ortadayken nasıl utanmadan propoganda yapabiliyorsun?2002 yılında kaç kişi asgari ücretle çalışıyordu herkes biliyor. Ama az kaldı. Para saltanatının yıkılmak üzere. Ülkenin yüzde 60 a yakını asgari ücretli yani yoksul iken bu nasıl bir utanmazliktir? Sizin hiçbir konuda en ufak bir vijdani değeriniz kırmızı çizginiz sanırım ki yok. İnsan içine çıkamaz haldesiniz ülkenin haline bakıp utanmadan hala propoganda yapabiliyorsunuz. Buradan da anlıyoruz ki utanmak, utanabilmek olmayınca insan işte böyle küçülüyor milletin gözünde. Ona da ben cevap vereyim. Krizden çıkmıştık bankalar hortumlanmisti. Perişan olmuştuk. Bir gecede devrluasyon oldu. Millet tepkiyle Erdoğan'ı getirdi zaten. Ama kısa sürdü. Bu kriz kadar pahalılık olmadı. 2000 kere gelene kadar et alırdık, pazar kahvaltilarinda pastırma da yerdik, düğüne gittik mi çeyrek değil yarım ya da tam altın takar, sevmediklerimizi ceyrekle gecistirirdik. Memurun durumu kötüydü maaşları çok dusuktu. Ama genel olarak asgari ücretli sayısı az ve 1 kişi çalışarak ev sistemi böyle oturmamisti. Şimdi her evde araba varsa ozaman 4 evin 2 sinde vardı. Ama borç harç değil. Böyle şrakkkk diye nakit biriktirip koyar arabayı alırdık. Bankaların değil bizimdi arabalar. Ev sahibi olmak ta böyle hayal değildi. Kiralar da bir maaşın neredeyse tamamı değildi. Rahmetli eniştem içmeyi severdi. Bir ufagin yarısını akşam yemeğinden sonra keyfine içerdi. Unilever fabrikasında isciydi. Hemen hemen 2 günde bir ufak rakisini alır eve öyle gelirdi. Sana şöyle özet geçeyim 90 karda bizim o beğenmedigimiz alım gücüne milleti kavuştursun Erdoğan şimdi yüzde 60 oy ekonomiyi, gelelim dış politikaya. Türkiye AB ye aday adaylığı yolunda müzakere masasında idi. Erdoğan da AB ye sokucaktı ülkeyi hesapta. Türkiye öyle bir hukuksal ve demokratik gerileme yaşadı ki ab li diplomatlar o Türkiye'ye kapıyı kapatmamakla birlikte "BU" Türkiye'nin muzakere masasında yeri olamaz diyor. Adaları Yunana terkeden Erdoğan'ın aksine o sevmediğim Tansu Çiller, hepi topu emlak arazisi kadar kardak kayalıkları için O bayrak inecek o asker gidecek, başka yolu yok dedi. O bayrak indi, o Yunan askeri gitti, Yunan Savunma kademesinin en tepe ismi de bu utançla istifa hiçbir zaman prangalarini çözemedi. Ama o zamanlar stratejik kurumlarımız sizin tarafinizdan satiomamisti. Ayrıca tarımda hayvancılıkta kendine yeten dünyanın sayılı ülkelerindendik. Ege bolgesinde kuş ucurtmuyorduk. PKK ile gerçek mücadele ediliyordu. Çok şehitler veriyorduk ama onun da onu Çiller zamaninda yapılan büyük operasyonla kesildi. Ta ki Erdoğan açılım süreci ile PKK yi tekrar güçlendiren demiyorum ki sorunsuz ulkeydik. Ama o Türkiye bu Türkiye'ye göre çok daha özgür, daha az sorunlu, refah olarak bir tık daha iyiydi. Hiçbir zaman bu ülke tarihinde bu kadar kotu bir dönem yaşamadı. Belki akp nin 2006 yıllarındaki ekonomide tam tersi hiçbir zaman görmediğimiz bir seviyedeydi. Ama ozamanlar satilacak yer kalmayınca bunun bozulacağını biliyorduk. Yine terörist olduk, yine vatan haini olduk bunları söyledik diye. Geldiğimiz noktada, satacak birşey kalmadı. Muğla'nın Fethiyenin koylarina göz diktiniz. Hazinenin dibi siyrildi şimdi ise eksi rezervdeyiz. Bu batmış olmak demek. Daha kötüsü hazine garantili ihale yükleri yüzünden bundan sonra her yıl milleti daha fazla yolup daha da fakirlestirmekten başka şansınız da yok. Akp li olduğunu varsayarak bu sekilde hitap ediyorum ki öylesin. Akp Türkiye için beka sorunudur. Erdoğan bir dönem daha seçilirse Türkiye diye bir ülke kalmayacak. Diğer konuda aktrolsün demiştim, yanıltmadın. Benim yaşım yetiyor, 2001 krizi bunun yanında solda sıfırdı. Aksini söyleyen apaçık yalan söylüyordur. Sadece asgari ücret ve dolara bakmış, ona da yalan bakmış. 2002deki doların zirvesi, maaşın son ayı, 2022de doların tabanı, maaşın zirvesi noktalarını almış. 2002de asgari ücretle çalışan sayısı azdı. Ortalama gelir asgari ücrete uzaktı. Dolar enflasyonu hesaplanmamış. Diğer ülkelerin maaşları hiç kıyaslanmamış. Bu 20 yılda bizim benzerimiz ülkelerde maaşlar 5 kat arttı, bizde 2 kat arttı. REZALET DURUMDAYIZ, REZALET. 2004 yılı civarında bulgar meslektaşım maaşımı sordu. Utanıp yarısını söyledim dolar bazında. Ooo çok alıyormuşsun demişti. Şu anda benim yaklaşık 3 katım alıyor. Maaşı bana göre dolar bazında en az 6 kat artmış. Çinde o zamanlar nerdeyse insan yiyeceklerdi, şu anda ortalama gelirleri bizim 1,5 katımız. Böyle aktrollerin algısıyla beyniniz yıkanmasın sakın. Aşağıya grafik atıyorum, açıp bakın, kendiniz kıyaslayın. Aynen kardeşim 2001 yılında uzay çağındaydık, hepimizin altında Ferrari falan vardı. Hatta ben hatırlıyorum kişi başı düşen gelir ile Amerika'yı falan 30 a katlamıştık, Bush bir ara "başkan olup 20 bin dolar almak yerine Türkiye de işçi olup 50 bin dolar alırım" falan demişti tarihinde en zengin olunan dönem 2015 de hiçbir zaman asgari ücret 1000 dolar gibi seviyelere çıkmadı ve hiçbir zaman çıkmayacakta Yahu dunyada kuresel enflasyon yokmus gibi dusunmekten vazgecin, ozamanki 100 dolarin alim gucu ile bugunku 100 dolarin alim gucu ayni mi. asgari ücretli sayısı da önemli ama. annem 2000lerin başında bir kasap dükkanında yemek, temizlik işlerine bakıyordu asgari ücretin 2 katı belki daha fazla alıyordu 2002-2004 arası bir tarihte 600 lira maaş + 60 lira yol parası aldığını net hatırlıyorum, muhtemelen 2004e yakındır ama. şimdi annemin yaptığı işe, hele küçük bir işletmede kim 11000 lira verecek? İşsizlik sayısına bakarsan konuyu acmazdin o zmnki et süt fiyatlarini kira fiyatlarinida bir araştır ayrica artık algı işe yaramıyor somut dusunebiliyor insanlar Sterlin lirayken 240 pound kira ödüyorduk 3 kişi. Geceleri ekstralarda garsonluk yaparken 80 lira yevmiyem vardı, bahşişler ile 200 lira topluyordum. Düşünsene bir gecede, yaklaşık 12 saat, kiramı çıkarıyordum. Demek her gün ekstra olaymış CEO gibi para kazanacakmışım. Nick Yurtsever1453 hahaha amuq sanki bir kendisi Yurtsever Akp trolleri nedense hep eski ile yeniyi karşılaştırıyor , bundan 100 sene önce otomobil araba cep telefonu yoktu onuda karşılaştır istersen? AKP'den önce hangi evde tuvalet kağıdı vardı mesela dimi teknoloji hızla gelişiyor 100 sene öncesi ile şimdiye bak mesela Dedem eskiden 1 öğretmen maaşı ile 6 çocuk büyütmüş okutmuş al sana eski yeni karşılaştırması 100 dolarmışda bilmem ne fiyatlar ne alım gücü ne? 2002'de ortalama bir memur maaşı asgari ücretin neredeyse 3 katıydı şimdi 1,5 katı.. Bir de oradan bakacaksın işe.. Şimdi asgari ücret olmuş ortalama ücret.. Yani asgari ücret üzerinden kıyas yapılırsa büyük bir hataya düşülmüş olur.. 2022 Temmuz'da 5500 olmasına rağmen 307 dolar.. Zam gelmeseydi 237 dolar olacaktı ki o zaman 20 yıl öncesine geri dönülmüş olacaktı.. O da doların enflasyonunu hesaba katmazsak.. Evet, çünkü o zamanın 100 doları ile şimdiki 100 dolar aynı di mi D o zaman burgerler 80 centti 3 kat falan artmadı, bu karşılaştırma için amerikanın alım gücününde belirtilmesi gerekiyor. Yani 20 yılda hemen hemen aynıyız sanırım? Dolar enflasyonunu hesaba katmayanların doluştuğu cahil turnusolu başlıkO günkü 103 dolar ile alabildiklerini bugünkü 500$ ile alamazsanSatın alma gücü herşeydir. fed’in o dönem parasal genişleme kararı aldığı zaman bilançosu 925 milyar dolar seviyesinden günümüzde 4,5 trilyon dolar seviyesine kadar yükseldi. Atladığın 2 önemli şey var. ABD'deki 20 yıllık enflasyon ve daha da önemlisi Türkiye'de o yıllarda çok az kesimin asgari ücret alıyor oluşu. Şimdi çalışanların %50si asgari ücret alıyor. Bu tarz kıyaslamalarda doların sabit bir değere sahip olduğunu varsayıyorlar. Hata. Doların da kendi enflasyonu var. En basitinden 5'li çeteye yapılan garanti ödemeler DOLAR ENFLASYONUNA GÖRE HER SENE verirken dolar enflasyonunu da katan bu zeki arkadaşlar diğer tüm hesaplarda dolar enflasyonunu es senelik kümülatif dolar enflasyonu %652002'nin 126 doları bugün 207 dolarBiz 2002'den beri şöyle büyüdük böyle büyüdük. hadi yıllık %3 büyüdük diyelim bu 22 yılda %92 yapar. Bu da asgari ücreti kabaca 397$ civarına bana sorarsan en garanti yöntem altın lira altının gramı. 184,25 lira asgari ücret 14,227 gram altın yaparBugün 989,224. Bu hesapla asgari ücret lira olması baktığımızda asgari ücret 308$. hem dolar olarak hem altın olarak asgari ücret düşmüş. Sayfaya Git Sayfa
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni asgari ücreti değerlendirerek, “2002 yılında asgari ücret 184 liraydı. Şimdi ise yüzde 14,3 artışla bin 603 liraya çıktı. Asgari ücret 15 yılda yaklaşık 9 kat artırmış oldu. Hiçbir zaman da enflasyonun altına düşürmedik” dedi. Sinop Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Sinop İl Başkanlığı 6. Olağan Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dün asgari ücret açıklandı. Bin 603 TL. Asgari ücreti beyefendiler beğenmiyor. 2002 yılında asgari ücret 184 liraydı. Biz bunu geçen yıl bin 404’e çıkardık. Şimdi ise yüzde 14,3’lük artışla bin 603 TL’ye çıktı. Ya eline diline dursun. Nereden nereye. Asgari ücreti 9 kat arttırmış olduk. Hiçbir zaman da enflasyonun altına düşürmedik. İstihdamı teşvik etmek için bu asgari ücrete 100 lirada işveren teşviki uyguluyoruz. Türkiye zenginleştikçe 81 vilayetin her biri payını alacaktı Kişi başına düşen gelir 3 bin 500 dolardı. Bugün ise kişi başına düşen milli gelir 11 bin dolar oldu. Asgari ücret de büyük bir artışla bin 603 lira. Bizim için siyaset bir amaç değil bir araçtır. Siyaset makam ve mevki kapısı değil millete hizmet etmenin ve ülkeyi layık olduğu seviyelere taşıma kapısıdır. Türkiye son 15 yılda hangi sorumluluğu üstlendiyse hepsinin hakkını fazlasıyla vermiştir” diye konuştu. büyük bir artışla 1603 lira. Eylülde yeni vergi dilimine GİReceği için 1500 liraya düşeceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Simdi dort kisilik bir aileye yillik 44 bin dolar yani yillik 170 bin lira para geliyor aylik 15000 civari dogru mu anladim turkiye ortalamasi bu yani ? Yine çarpıtma, vergiler ve giderler de 10 kattan fazla arttı, eee onları ne yapacağız? Tüketici Fiyat Endeksi TÜFE kasımda yüzde Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi Yİ-ÜFE yüzde arttı. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde yurt içi üretici fiyatlarında yüzde oldu. Üretici için enflasyon % Önceki asgari ücret 1404 . Enflasyon oranıyla çaprtığımızda 242 liralık bir zam gerekiyor ki üreticinin alım gücü korunsun . Şuanki artıs 200 lira . 42 liralık bir alım gücü azalması daha olmuş . Bir de asgari ücret arttı diye daha da zamlanmaya gidilecek . Yaklaşık olarak 70-150 lira arasında asgari ücretli için geçen seneye göre bir değer kaybı söz konusu . Bunun hissedilmemesinin sebebi kredi kartları . 2002 de iphone 8 yoktu tayyip sayesinde iphone 8 i gördük hakkini yemeyelim simdi Diplomasız olduğu bu saatten sonra kesinleşmiştir almanya'da asgari ücret 1500 euro, reis bize 1600 TL veriyor. sonra kıskanıyorlar diye söyleyince kızıyorsunuz. Biraz da alım gücünden, dolar ve eurodan bahsetse ya. Eline gözüne dursun. Eyvah eyvah.. O değilde şimdi trol bozuntuları konusup duracak bunu Erdoğan der dinler gülersin geçer..Ama diğeri geçmiyor. Bu zekayla ülke yöneten adamlar var Örneğin 2002 de, Asgari ücret 184 lira idi bunula 7 çeyrek altın alınıyordu. 2018 de, Asgari ücret 1604 lira bununla 5 çeyrek altın alınıyor Hüloooo 01 Ocak 2002 – Gram Altın TL – Çeyrek Altın TL. 184/ = adet 1 Ocak 2018 çeyrek altın 261 TL 261 x = TL hani benim 430 TL param ??? Maaslar artti ama giderler sabit mi kaldi? 9 kat arttirdik diye hava atmak icin giderlerin sabit kalmasi lazim. Giderler arttiktan sonra bu katlarin anlami kalmiyor. Mesela alim gucunu 9 kat arttirdik denirse o buyuk basari olur. Enflasyona sokaktaki halk da inanmiyor zaten. Yiyecek, giyecek, faturalar..vs fiyatlarin artis oranlari belli. Ama bu halk bu iktidara oyle bir guc verdi ki asgari ucreti zamlar kadar arttirmayi buyuk bir lutuf olarak gorup, begenmeyenlere laf edebiliyorlar. Kendilerine "bu cok, neyinize yetmiyor" tarzi konusanlari destekleyenlere ne denebilir ki? Durumundan cok mutlu belli ki. Kendisi adına ben utandım. Yazık. 2002 yılında alım gücünün şuan ki dönemden daha iyi olduğu gerçeği var. Bu 16 senelik dönemde insanların alım gücünün her geçen gün neden geriye gittiğini çıkıp delikanlı gibi anlatabilir mi acaba? Öz eleştiriyi neden işler tepe taklak olduğunda yapıyorlar anlamıyorum. Aferin la hükümete laf çakayım derken arada gerçekleride söylüyorsunuz. Ülkenin geliştiğini ve büyüdüğünün gerçeğini.... quoteOrijinalden alıntı POWER64 184 lirada kalsaydı da zamlar ve ağır vergiler gelmeseydi keşke. Mesele 184 lirada tutmak zaten ücreti. Biraz artabilir ama 9 katına çıkması gurur duyulacak bir durum değil. Turk lirasinin agir deger kaybinin bir gostergesidir. 1300 lira olan ucret 1600 liraya cikiyor yani 40 milyon lira daha basacaklar 40 trilyon lira ne karsiliginda ? ingiltereye hiptek ettirdigimiz devlet altinlari mi? eriyen dolar rezervleri mi ? bu artis sanilanin aksine cok daha kotu ! daha da enflasyon artisi olacak. daha yuksek vergiler gelecek. satip duruyorlar surekli. basbakanlik ozellestirme ve tasarruf mevduan fonu sitelerine girersen, nelerin satildigini gorebilirsin. bir ev kirası istda 900-1500 en varoş semtler arası geçinene allah sabır versin..akpliyim ama hayat son yıllarda aşırı pahalılaştı bunuda görmek lazım...o 1600 le evide kiraysa adam aç zaten..yani bilemem kaç kart attırman çok bir şeye yaramadı kaşık kepçe hesabı...aldığınız zamanın refahıyla şimdiki rafah arasında okey iyleşme var ama yani süperde de değil..bir 8-10 basamak atladın sadece...72 den 64 e...ayrıca eskiden asgari ücrtele çalışan sayısı çok değildi şimdi üniverste mezunu adama bile asgari ücret teklif ediyorlar Sayfaya Git Sayfa
2002 çeyrek altın ve asgari ücret