İlginizi çekebilir: Şiddetsiz iletişim ve ilişkilerde dönüşüm: Duymak ve dinlemek. Dinleme becerisini kaybediyor olmak, şüphesiz ciddi bir sorun. Bilinçli dinlemenin her zaman anlayışı yarattığını düşündüğümüzde bunun önemini daha iyi anlıyoruz. Bu nedenle daha iyi bir dinleme becerisi için uygulayabileceğimiz bu 5
10 Net. LGS puan hesaplama MEB uyumlu sisteminden küçük bir örnekle devam edelim ve yukarıda hedeflediğimiz net sayılarını robota yazalım: LGS de 450 puan için kaç net gerekir. Bu net sayılarını hesaplattığımızda karşımıza çıkan sonuç aşağıdaki gibi olacaktır. nitelikli liseler kaç puan 2022. Görüldüğü gibi 79
Örneğin20 soruluk bir test için 20 dakika ayrılmalı ve o zaman diliminde tüm soruları çözebilmelidir. Aksi halde hızlanabilmeni oldukça zor olur. 3- Her türlü kaynaktan yararlanılarak test çözülebilmeli ve soru ayırt edilmemelidir. Hızlı test çözme tekniği gelişebilmesi için bu kurala da uyulması büyük önem taşır.
TemelYeterlilik Testinde soru sayıları şu şekildedir; 40 Türkçe. 40 Matematik. 20 Sosyal Bilimler (5 Coğrafya, 5 Tarih, 5 Felsefe, 5 Din) 20 Fen Bilimleri (6 Biyoloji, 7 Fizik, 7 Kimya) Bu sınavda genel olarak Türkçe ve Matematik sorularının her birinden 3.3. civarı puan gelmektedir.
Ancak iyi bir fen lisesini kazanmak, bir o kadar da zordur. Bu yüzden özellikle iyi bir fen lisesine yerleşmek isteyen öğrenciler, son derece disiplinli çalışmalı ve okuldaki derslerine ve notlarına da fazlasıyla önem vermelidir. Fen liselerinin ülkemizin en iyi liseleri olmasının sebebi, bu okullara zaten en başarılı ve en
Hesaplayınca yaklaşık 415 gibi birşey oluyor iyi bir lise oranım sizce %kac? Bu Konu için Etiketler iyi bir lise kazanmak için kaç puan gerekir , fen lisesini kazanmak için günde kaç soru çözülmeli , fen lisesi kazanmak için nasıl çalışılmalı , fen lisesine gitmek için yıl sonu ortalaması , fen lisesi için kaç net
6lPHP7. Sınavlara hazırlanan öğrenciler ve onları hazırlayan kişiler arasında çok popülerdir bu soru. Hazır reçete uygulama meraklıları cumhuriyetinden gelenler, karşılarına çıkan ilk bilirkişiye bunu sorarlar. Kendi kapasiteleri, neyi ne kadar bildikleri, ne kadar yapabildiklerinin hiçbir önemi yokmuşçasına tek merak ettikleri günde kaç soru çözmeleri gerektiğidir. Cevap verenler de artırır da artırır. Sanılır ki, en çok sayıyı söyleyen en iyi bilendir. 300 olsun! Hayır 500! Olur mu canım, en iyisi günde 1000 SORU! Bi tanıdık vardır hep, ökküz gibi çalışmıştır afedersin, yememiştir içmemiştir ve uyumamıştır. Şu an Hacettepe Tıp'tadır. O, günde 1500 sorunun altını görmemiştir. Bu durumdan yapılan çıkarımlar 1 Günde 1500 sorunun altında kalanlar Hacettepe Tıp kazanamazlar. 2 Günde 1500 soru çözen herkes Hacettepe Tıp kazanabilir. O zaman haydi hep beraber günde 1500 soru çözelim! Başarı pes etmemektir Kan, ter ve gözyaşıdır! Hııaaaaaa! 😂 Benim aklımaysa şu sorular geliyor 1 Bu çocuk gerçek midir? 2 Bu çocuk gerçekse, hayatında kaç kere gerçekten günde 1500 soru çözmüştür? 3 Bu çocuk gerçekse ve gerçekten günde 1500 soru çözmüşse şu an akıl sağlığı ne durumdadır? Kan değerleri ne haldedir? Ve daha da önemlisi Bu çocuk Hacettepe Tıp istiyor muydu? Yoksa 2 sene sonra Hacettepe'de hocaların dersleri slayttan okuduğunu fark edip hayalkırıklığı yaşayacak mı? Neyse, sorumuza gelelim. Ben 1500 değil, 500'den açacağım bahsi. Günde 500 soru çözdüğünüzü düşünelim. Hadi, her konuda o kadar iyi olun ki ortalama dakikada 1 soru çözebilin. Saatte 60 soru eder. Toplamda 8 saatten fazla sürer hiç molasız. E ne oldu konu çalışma? Yalan oldu. Çünkü konuyu çalışacak ne kafa kaldı, ne zaman kaldı. Bazı hocalar o kalmayan zamanı kaldırtmak için uykunuzdan ve kendinize ayıracağınız zamanlardan feragat etmenizi söylerler. Dimi canım, başarı karşılığında bir şeylerden ödün vermeden kazanılmaz. Fakat nedense aynı hocaları mesai bittikten sonra iş başında görme şansımız yoktur. Az uyuyun derler, çok uyumak tavuklara ve kedilere mahsusmuş. Halbuki bilmezler ki uzun süre yetersiz uyuyan bir insanın bir süre sonra değil 500, 100 soru çözecek nöronu çarpıştıracak yaşam enerjisi kalmaz. Kendilerinden örnek verirler bir de. Çünkü kendileri süper sağlıklı, süper mutlu, hayattan süper zevk alan ve süper başarılı kişilerdir. Bunu söyleyince de "Kim bu kadar süper ki? Hayatta kim çok mutlu ki?!" diyorlar. Bence bu, 17-18 yaşındaki bir insanın şu hayatta dengeli şekilde sağlıklı-mutlu ve başarılı olma şansını daha şimdiden elinden çekip almaktır. Vay efendim gençlerimiz mutsuz, depresyon oranları arttı, antidepresan kullanma yaşı düştü! Acaba neden? Bir taraf da eğitim sistemine sallar durur yine aynı kişiler de vardır bu toplulukta "Eğitim sistemi ezberci, çocuklar hiçbir şey öğrenmeden mezun oluyor, ezberleyip sınava giriyor, düşünme sistemleri gelişmiyor falan da filan..." E hocam, düşünmeye vakit mi bıraktın? Dayadın 500 soruyu! Hadi mezunlar, evde çalışanlar biraz daha şanslı da okuldan saat 1500'da çıkan çocuğun eve gelip hiçbir şey yapmadan direkt 500 soru başına oturması durumunda kalkma saati gecenin 2300! Normalde 8-10 saat uyuması gereken bu çocuk o saatte yatıp 0730'daki servisi yakalayacak en iyi ihtimalle. Servisle okula gelirken uyumak yerine mi düşünsün? Sen düşünebilmiş miydin? Düşünebilmiş olsan bu çocuğa günde 500 soru dayayan biri olur muydun? Bugün adından bahsettiğimiz, hatta bırak adından bahsetmeyi, o çalışmanız gereken derslerde çalışmalarının sonucunu okuduğunuz insanlar hayatlarını 1, bilemedin 5-10 soruya adamış insanlar farkında mısınız? Tamam, siz cevabı var olan sorular üstünde uğraşıyorsunuz. Ve o soruların cevabını bulmak bir ömür almıyor. Fakat daha yeni öğrendiğin bir konuda bir soruyu gerçekten öğrenerek çözmek için o soru üzerinde düşünmen gerek. Bir insan olarak bundan daha doğal bir şey yok. Öğrenmen için düşünmen gerek. Düşünmen için vakit harcaman gerek. Karşına benzer bir soru çıktığında eğer ki konu hakkındaki bilgin yeterli ve doğruysa düşünme süren azalacaktır. Üstelik her soruyu ilk seferde doğru cevaplayamayacaksın. O sorunun doğru cevabına ulaşmak için de hem bir daha düşünmen, hem de bilgilerini kontrol etmen gerekli. Bunun için de zaman gerekli. Bunun da üzerine, bu yeni öğrendiğin şeyi unutmamak için zaman zaman kendine hatırlatman da gerekli ve tabii ki bu da zaman alıyor. Sen bu kadar zamana ihtiyacın varken, tutup bu zamanı sadece soruyu okuyup bi şıkkı işaretleyip geçmeye adadığında ne düşünmeye, ne düzeltmeye ne de tekrar etmeye gün kalmıyor. Üstelik her konu da bir diğeri kadar zor ya da kolay değil. Değişiyor. Kişiden kişiye bile değişiyor. Reçete şu Bir soru üzerinde, aynı soru çıktığında yapabileceğin kadar zaman harcamalısın. Zamanının çoğunu sorudan evvel, konuyu anlamaya ayırmalısın. Konunu çalış. Çalıştığın yere kadar olan soruların ilkinden başla. Başka bir konuyu çalışmak için kendine ayırdığın saat gelene kadar kaç soru yapabiliyorsan yap. Bir günü tek bir derse ayırmak sıkar. Sıkmıyorsa sen bilirsin. Ama illa ki kendine daha evvel çalıştığın konuları hatırlatacak da bir zaman ayırmalısın. Örnekleyeyim Matematikte Üslü sayı konusunu videodan ya da okulda/kursta dersten dinledim. Kitabımdan okudum. Önüme çıkan alıştırmaları da o esnada yaptım. 2 saatim var, 2 saat sonra Türkçe çalışmaya başlayacağım. Bu 2 saatte soru çözeceğim. Belki 3 soru çözerim belki 10, belki de 15. Ama öyle bir çözerim ki, düşünerek-kuralları yanına baştan baştan yazarak. Yarın o çözdüğün sorunun benzerini gördüğümde hatta farklısını gördüğümde mantığını kurmayı başaracak kadar geri dönüş yaparak. 2 saat sonra Türkçe videomu açtım. İzledim ve kitabımdan takip ettim. Notlarımı aldım. Alıştırmaları yaptım. saatimi aldı. 45dk zamanım var. 45dk sonra tekrara başlayacağım. 45dk'da da yine aynı azimle çözdüm bu yeni konunun sorularını. Arada TDK sitesinden farklı kullanımlara baktım. Aklıma takılan şarkıdaki kuralları filan bile düşündüm. Güldüm. 45dk sonra erdi. Artık tekrar zamanı. Dün Geometri ve Tarih çalışmıştım. 1 saatimi daha evvel çözemediğim eski geometri ve tarih konularını okumaya ve varsa çözemediğim ya da çözerken tökezlediğim soruları yapmaya ayırıyorum. Bitti. Artık dizimi izleyebilirim. Oh çok şükür. Kaç soru çözdüm? Bilmem? Kimi gün 10 kimi gün 55-60... Konularda iyileştikçe sayı artıyor. Gün gelecek, çalışacak konu kalmayacak. Gün boyu eski konularımı tekrar edip edip soru çözmeye devam edeceğim. Bir gün 300-400'ü görürüm belki. Sınav günü benden maksimum 160 dakikada 160 tanesini çözmem bekleniyor. Belki hepsini çözemeyebilirim, vaktim yetmeyebilir ama biliyorum ki çözeceklerimin doğruluğundan emin olacağım. Günde 500 soru çözüp çok soru çeşidi gören arkadaşım da ben de sınav günü gelen soruyu ilk kez göreceğiz. O bu çeşit bir soruyu görmediyse çözemeyecek, bense mantığını biliyorum-güzel soru seçmişler-düşünmeyi öğrendim. Ben yapacağım. O artık boş mu bırakır, sallar mı bilemiyorum. Zaten de bane na?
İçeriğe atla TEOG sınavı birinci dönem ortak sınavları geçtiğimiz Kasım ayında gerçekleştirildi. İkinci dönem TEOG ortak sınavlarının ise 2016 Nisan ayında yapılması planlanıyor. Öğrenciler ise şimdiden netlerini ve puanlarını hesaplayarak girebilecekleri liseler konusunda araştırmalara başladı. Bununla birlikte öğrencilerin hangi liseye kaç net ile gireceklerini ve en iyi liseye kaç net yaparak girebileceklerini de merak ediyor. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş TEOG sınavında öğrencilerin en fazla düşündüğü sorulardan birisi “Acaba kaç net yeter?” sorusudur. Biz de bu yazımızda sizlere bu konu hakkında bilgiler vereceğiz. Yaklaşık milyon öğrenci önümüzdeki Haziran ayında tercih stresine girecek. Öncelikle şunun altını çizmek gerekmektedir ki; ilk 25 tercihe girebilmek için öğrencilerin not ortalaması en az 90 olması gerekmektedir. Bu da demek oluyor ki öğrencilerin bu sınavda en fazla 12 yanlış yapma hakkı vardır. Sınava giren öğrencilerin bir kısmı “Kolaydı” yorumunu yaparken bir kısım öğrenci ise “Zordu” yorumunu yaptı. Ancak merkezi sınavların hemen hemen hepsinin zorluk derecesi aynıdır çünkü soru kalıpları ve soruların zorluk derecesi büyük ölçüde aynıdır ve bu standartlar her yıl genellikle korunmaktadır. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen merkezi sınavlar için öğrencilerin olumlu ve olumsuz yorumlarının yanı sıra öğretmenler ise sadece İngilizce sınavının öğrencileri zorlayıcı özellik taşıdığını ancak genel olarak bakıldığında sınavın kolay olduğunu ifade etmiştir. İngilizcenin zor olmasının nedeni ise yorum sorularının daha az çıktığıdır diyebiliriz. Kısacası; sınava girecek olan adayların en az 230 net yapmaları ile iyi ve kaliteli bir okula yerleşebilmeleri mümkündür. Bu nedenle de öğrencilerin yapması gereken tek şey sistemli ve çok çalışmaktır. İyi Bir Liseye Geçmek İçin Ortalama Kaç Olmalı Hakkındaki Yorum ve Sorularınızı Aşağıdaki Yorum Kısmından Hemen Bize Yazın.
Psikoloji kazanmak için nasıl çalışmalıyım, nereden başlayıp nasıl devam etmeliyim soruları sık sık sorulmaktadır. Kazanabilmek için en doğru adımı kendinizi tanıyarak atabilirsiniz. Hangi konularda eksiğiniz var, hangi konuları çok iyi biliyorsunuz bunları ancak siz anlayabilirsiniz. Bu noktadan yola çıktığınızda eksiklerinizi fark edebilmeniz çok daha kolay olacaktır. Psikoloji bölümü Türkçe matematik ağırlıklı en popüler bölümlerden biridir. Kişinin kendini geliştirmesine bağlı olarak geleceği açık bir bölümdür. Dolayısıyla kazanmak için çalışan binlerce öğrenci olduğundan emin olabilirsiniz. Psikoloji kazanmak için kaç bine girmek gerekir iyi bilmek, sıralamayı yüksek tutmak önemli olacaktır. İçerikPsikoloji Kazanmak İçin Nasıl Çalışmalıyım?Psikoloji Kazanmak İçin Sayısal Ağırlıklı ÇalışmakPsikoloji Kazanmak İçin Sözel Ağırlıklı ÇalışmakPsikoloji Kazanmak İçin Konu Eksiklerini Tamamlamak Psikoloji Kazanmak İçin Doğru Programı YapmakPsikoloji Kazanmak İçin Tekrar YapmakPsikoloji Kazanmak İçin Soru ÇözmekPsikoloji Kazanmak İçin Çözülemeyen Soruları Çözmek Psikoloji Kazanmak İçin Hangi Sınavlara Girmeli?Psikoloji Kazanmak İçin Sıralama ve Puan Kaç Olmalı? Psikoloji Kazanmak İçin Nasıl Çalışmalıyım? Psikoloji kazanmak için çalışma programına sahip olmanız gerekmektedir. Hangi derse ne kadar ağırlık vereceğinizi ne ölçüde çalışacağınızı program sayesinde keşfedebilirsiniz. Düzenli olarak çalışmak, psikoloji kazanmak için en doğru yöntemdir. Her gün belli saatler arasında ders çalışan öğrenciler, psikoloji kazananlar arasında yerini alacaktır. Ders çalışmaya başlamadan önce muhakkak kendinizi analiz etmelisiniz. Hedefinizin ne olduğunu bilmelisiniz. Psikoloji bölümünü isterseniz hayal ettiğiniz üniversitenin hangisi olduğuna karar vermelisiniz. Bu sayede çalışma motivasyonunuz ciddi oranda artış gösterecektir. Psikoloji bölümünü kazanabilmek için istikrar sahibi olmalı, azminizi korumalısınız. İstediğiniz bölümde öğrenci olabilmek için netlerinizin durumu ne olursa olsun vazgeçmeden çalışmayı sürdürmelisiniz. Psikoloji Kazanmak İçin Sayısal Ağırlıklı Çalışmak Psikoloji kazanmak için hangi derslere çalışmalı sorusunun tek bir cevabı yoktur. Bu noktada önemli olan sizin hangi alanda eksiğinizin olduğudur. Sayısal yönünüz zayıfsa matematik konusunda ciddi sıkıntılarınız varsa kazanabilmek için bu noktaya ağırlık vermeniz gerekmektedir. Matematik, kapsamlı ve ağır bir derstir. Başlangıcından bitişine kadar çok yönlü hâkimiyet gerektirmektedir. Bu hâkimiyeti sağlayabilmek için özveri ile çalışabilmek son derece önemlidir. Psikoloji bölümünü kazanmak için eksik olduğunuz matematik yönünüz varsa çalışmalısınız. Ağırlıklı şekilde çalışmak, bölümü kazanabilmek için yeterli olacaktır. Psikoloji Kazanmak İçin Sözel Ağırlıklı Çalışmak Psikoloji bölümünü kazanmak için hangi dersler çok iyi bilinmeli endişeniz varsa özellikle Türkçe odaklı hareket etmeniz gerektiğini aklınızda bulundurmalısınız. Türkçe birçok öğrencinin nasılsa yaparım, dediği ancak en çok yanlışının çıktığı derslerdendir. Bu yanılgıya düşmeden dilediğiniz bölümü kazanabilmek için Türkçeye de odaklanmanız gerekmektedir. Psikoloji bölümü için matematik kadar önemli olan Türkçe, özel çalışma yöntemleri ile kısa sürede bitebilen bir bölümdür. Düzenli çalışmanın karşılığını alacağınız, soru çözümüyle pekiştirebileceğiniz bir ders olduğu için çalışmalarınızın neticesini kısa sürede verebilecektir. Psikoloji Kazanmak İçin Konu Eksiklerini Tamamlamak Psikoloji bölümü öğrencilerinden biri olma hayaliniz varsa çalışma sisteminizi doğru oturtmalısınız. Bu doğrultuda atacağınız adım ilk olarak konular bazında olmalıdır. Herhangi bir dersten herhangi bir eksiğinizin kalması, o konuyla ilgili soru gelmeyeceği anlamına gelmez. Dolayısıyla doğru şekilde kısa sürede tüm konuları analiz etmeniz önerilmektedir. Öncelikle her dersin müfredat dâhilinde olan konularını listelemelisiniz. Daha sonra hangi konunun ne derece eksik ne derece tamam olduğunu belirleyip yanına yazmalısınız. Bazı konuları çok iyi bilirken bazılarını hiç bilmiyor olabilirsiniz. Bu noktada yalnızca belirlemeyi yapıp daha sonra ders programına geçmelisiniz. Psikoloji Kazanmak İçin Doğru Programı Yapmak Psikoloji bölümünü kazanabilmek için doğru programı yaptığınızdan emin olmalısınız. Tüm konuları yazıp belirledikten sonra haftalık ya da günlük plan oluşturmalısınız. Bu planın içerisinde hangi derse ne kadar süre ayıracağınız yer almalı. Haftanın hangi günleri matematiğe kaç saat ayıracağınızı, Türkçeden hangi konuları bitireceğinizi bildiğinizde programa uymak daha kolay olacaktır. Programı oluşturduktan sonra çalıştıklarınızı işaretleyip eksik olan noktaları belirlemelisiniz. Sonraki günlerde eksiklerinizi telafi etmek için muhakkak boş gün bulundurmalısınız. Haftanın bir günü muhakkak eksik tamamlama günü yapmalısınız. Bu şekilde başladığınızdan aksama olmadan, geriye dönük sıkıntı kalmadan ilerleyebilirsiniz. İlginizi Çekebilir Ders Çalışma Programı Nasıl Hazırlanır? Psikoloji Kazanmak İçin Tekrar Yapmak Psikoloji bölümünü kazanabilmek için her gün belli zamanlarda tekrarlarınızı yapmalısınız. Güne başlarken önceki günün tekrarını yaparak başlarsanız konuları hatırlamış, devamını daha kolay getirmiş olursunuz. Aynı şekilde günlük tekrar yerine haftalık tekrar da düşünebilirsiniz. Haftanın bir gününü tekrar günü olarak düzenlerseniz o gün yalnızca tüm haftayı tekrar etmiş olursunuz. Bu şekilde hem hatırlamanız daha kolay olur hem de yeni konulara girmeden eskileri pekiştirmiş olursunuz. Psikoloji Kazanmak İçin Soru Çözmek Psikoloji bölümünü kazanmak için düzenli olarak soru çözmek önemlidir. Tamamlamanız gereken konuları tamamlarken bir yandan soruyla beraber pekiştirebilmelisiniz. Aksi halde kısa sürede sonuç alabilmeniz pek de mümkün olmayacaktır. Her gün belli miktarda soru çözümünü programınıza eklemeniz gerekmektedir. Limit belirleyip asla altına inmemeli, soru çözerek daha çok soru çeşidine hâkim olmalısınız. Ne kadar çok soru görürseniz sınavda karşılaşacağınız soruları o kadar iyi tanırsınız. Karşınıza çıkacak her yeni soru tarzı, sınavlar için önemli ipucu özellikleri taşıyacaktır. Soru çözme konusunda kendinizi çok yormamalı ancak sınırı asla aşağıda tutmamalısınız. Her gün ana derslerden muhakkak soru çözmeli herhangi bir dersi es geçmemelisiniz. Psikoloji Kazanmak İçin Çözülemeyen Soruları Çözmek Üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerin yaptığı en genel hata soru çözmekle ilgilidir. Test çözerken bazı soruları dikkatsizliğiniz nedeniyle bazılarını işlem hatası nedeniyle bazılarını da bilmediğiniz için çözemezsiniz. Bu 3 kategori içinde sizi en çok yanılgıya düşüren bilmediğiniz konulardır. Bilmediğiniz için yanlış yaptığınız soruları daha sonra arkanıza dönüp tekrar etmelisiniz. O şekilde bırakırsanız benzer türde karşınıza gelen sorularda da aynı hataları yaparsınız. Dolayısıyla soruları çözmek ve çözülemeyenlerin tekrar tekrar üzerinden geçmek oldukça önemlidir. Bilmediklerinizi bilen bir arkadaşınıza ya da öğretmenlerinize sormanız doğru sonucu bulmanıza yardımcı olacaktır. Psikoloji Kazanmak İçin Hangi Sınavlara Girmeli? Sınav sistemi ile ilgili yapılan düzenlemeler devamlı karmaşa yaratsa da temelde mantık aynıdır. Öğrenciler gördükleri lise dersleri üzerinden belli alanlara ayrılarak sınava alınırlar. Sonrasında çözdükleri sorulara ve doğru sayılarına bağlı olarak bir sıralamaya tabi tutulurlar. Sıralama bazında alım yapan üniversitelerden herhangi birine yerleşebilirler. Psikoloji bölümünü kazanmak için TYT ve AYT sınavların girmek gerekmektedir. TYT tüm öğrencilerin girmesi gereken 1. oturum sınavıyla, AYT 2. oturum sınavı istediğiniz herhangi bir branştan sınava girmek anlamına gelmektedir. Psikoloji bölümü öğrencilerinden biri olabilmek için TYT ve AYT sınavlarına girmeniz, AYT sınavında Edebiyat- sosyal bilimlerin yanında matematik çözmeniz gerekmektedir. Psikoloji Kazanmak İçin Sıralama ve Puan Kaç Olmalı? Psikoloji bölümünü kazanabilmek için puanınız ortalama olarak 400 civarında olmalıdır. En iyi üniversitelerden birinde psikoloji okumak isteyen öğrencilerin en az 430 puan yapabiliyor olması gerekmektedir. Puana bağlı olarak hesap edilen sıralamalarda ise Türkiye genelinde kaçıncı olduğunuz önemlidir. Psikoloji bölümü öğrencisi olabilmek için ilk 20 binde olmanız yeterli olacaktır. İlk 20 bin içine giren öğrenciler bu alanda kendini ispatlamış, eğitimi kusursuz olan fakültelere yerleşebilirler. Devlet üniversitelerinin yanı sıra özel üniversitelerde de psikoloji bölümünü düşünebilirsiniz. Özel üniversitelerde burslu olmak isterseniz ilk 30 bin içinde olmanız gerekecektir. Burslu olmadığınızda düşük bir puanla psikoloji bölümünü okumanız mümkün olacaktır. En iyi üniversitelerde burslu okumaksa ciddi bir çaba gerektirmektedir.
iyi bir lise kazanmak için kaç soru çözülmeli