W8WG. Sayfa İçeriği Öğretmene Teşekkür Sözleri Kısa, Öğretmene Teşekkür Yazısı, Öğrenciden Öğretmene Teşekkür Sözleri, Veliden Öğretmene Teşekkür Mektubu, Veliden Öğretmene Teşekkür Sözleri En değerlimiz öğretmenimiz için teşekkür sözleri hazır ettik. Bu güzel sözleri bu anlamlı sözleri 24 Kasım da öğretmeninize kısa mesajla gönderin ya da sosyal medyada paylaşın tercih sizin ne yapmak ister seniz onu yapın. ÖĞRETMENE GÜZEL TEŞEKKÜR SÖZLERİ Öğretmene Teşekkür Sözleri Manşet Sevginizle kalbimde açtığınız gül hiçbir zaman solmayacak canım öğretmenim. Öğretmenlerin hakkını asla ödeyemeyiz. Öğretmenin bir canı yoktur öğretmenin öğrencisi kadar canı vardır. Öğretmen, geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur. Öğretmenler bir ışıktır karanlıkta kaldığımızda bizi bilgi ile aydınlatırlar. Siz dünyada eşi olmayan en güzel çiçeksiniz canım öğretmenim. İlminiz aklımı çalıyor sımsıcacık sevginiz içimi titretiyor canım öğretmenim. Canım öğretmenim sen benim için dünyadaki tek kanatsız meleksin. Biz sizi sadece sınıfta veya okulda değil, bir ömür boyu seveceğiz öğretmenim. Ülkemizin fedakar öğretmenleri, sizler her şeyin en güzeline layıksınız. Günaydın öğretmenim bugün sizin gününüz Türkiye sizinle eğitime devam ediyor. Öğretmenlerimize çok şey borçluyuz onlar olmasaydı bilgi sahibi olamazdık. Öğretmenim, bu mutlu gününüzde size sağlık ve mutluluklar diler ellerinizden öperim. Gelecek nesillerimiz adına umut bağladığımız gerçek güç öğretmenlerimizdir. Öğretmenler bir gül gibidir koku verir güzelliği gösterirler ama asla dikenini batırmazlar. Benim nur yüzlü iyi kalpli sevgi dolu öğretmenim. Her şey için çok teşekkürler. Pırıl pırıl meşalesin durmadan yanan öyle bir abidesin ki hiç yıkılmayan canım öğretmenim. Anne ve babamdan sonra en güvendiğim insana öğretmenime şükranlarımı sunarım. Canım öğretmenim siz dünya üzerinde eşine rastlamayacak kadar iyi kalpli öğretmenimsiniz. Başarım da sen varsın. Kalbim ismini ansın. Saygılar senin olsun. Sevgili Öğretmenim. Diktiğin fidanların meyvesini yemezsin. Kimseye boyun bükmez asla aman demezsin. İyi ki öğretmen imsin. Başarımda senin, hayat yolunda attığım ilk adımda senin eserin öğretmenim. Seni çok seviyoruz. Öğretmen hiçbir öğrencisinin kötülüğünü istemeyen iyi kötü ayrımı yapmadan bütün öğrencilerine eşit şeklide yaklaşmalıdır. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum derler. Ben sizin kırk yıl değil ölünceye kadar köleniz olurum. Atatürk çocuklarıyız bizlere güven Atatürk’ün yolu yolumuz diyen sönme yecek bu meşale ebediyen seni seviyorum canım öğretmenim. Biricik öğretmen im canım öğretmen im iyi ki varsın iyi ki benimlesin. Sağ ol var ol öğretmen ler günün kutlu olsun. Çocuklarımızın yetişmesinde büyük rol oynayan her türlü fedakarlığı gösteren sizlere çok borçluyuz. Öğretmenler gününüz kutlu olsun. Öğretmen demek eli öpülesi insan demek ellerinizden öper iyi ki benim öğretmenimsin her şey için çok teşekkürler. Soğuk günlerde sobamızı yaktın, sobamız yanmadığı zamanlarda sevginizle içimizi ısıttın canım öğretmenim. Senin hakkını hiç ödeyemeyiz. Öğretmen dediği zaman o kesin doğrudur. Annem babam doğru değil dese bile doğrudur. Çünkü öğretmenim öyle söyledi. Öğretmenim bilir misin seni nasıl sevdiğimi? Sorsan bana nerde yerin gösteririm ben kalbimi. Sana şükranlarımı sunuyorum canım öğretmenim. Dünyanın en kutsal vazifesini yapan tüm öğretmenlerimin öğretmenler gününü canı gönülden kutlar ellerinden öperim. Okumayı, yazmayı, doğru olmayı küçüğe sevgi büyüğe saygı duymayı bir karış vatan toprağı için öl meyi sen öğrettin bana. Canım öğretmenim. Elleri öpülesi çok mübarek insansın. Çok kutsaldır mesleğin korunacak ilk cansın. Sevgili öğretmenim iyi ki varsın. Öğretmen fırtınalı bir havada geminin yanaşabileceği en güvenli liman şevkat elini her yere uzatan en kutsal mesleği icra eden en iyi insandır. Benim öğretmenim iyi kalpli güler yüzlü kocaman yürekli sevgi doludur. Benim öğretmenim öğret menlerin en iyisidir. O sımsıcak sevgin her şeye değer öğretmenim hele o şefkatli bakışların içimi ısıtır öğretmenim sensin benim en iyi öğretmenim. Öğretmenler gününüz kutlu olsun. Bu dünyada iki kişinin hakkı ödenmez birincisi ayaklarının altı öpülesi anaların hakkı ödenmez ikincisi elleri öpülesi öğretmenlerin. 5 yaşında başlarsın öğretmenle tanışmaya 17 yaşına kadar öğretmenlerle tanışırsın ama bazıları vardır ki onları hiçbir zaman unutamazsın. Aynı bu mesajı okuyan öğretmenim gibi. Sen bizleri bu vatan için yetiştiren en zor anlarımızda bizlere yardım eli uzatan yeri geldiğinde bir arka daş gibi sır tutan canım öğretmenim. Seni çok seviyorum. Bazen bakıyordum da öğretmenim bizim için o kadar çok çalışıyordun ki bir an düşünüyordum sanki kendi sınava girecek. Sen bizim için bizden daha fazla çalıştın. Canım öğretmenim. Bizi seven öğreten hata yaptığımızda affeden büyüklüğünü hep koruyan büyüdüğümde anılarımda özel yerleri olacak olan öğretmenlerimin iyi ki benim öğretmenimsin. Ey Öğretmenim benim canım öğretmenim gözleriniz ışıl ışıl benim canım öğretmenim. Açtığınız o güzel yol İçimi ısıtıyor sımsıcak benim canım öğretmenim. Okumayı yazmayı siz öğrettiniz sizi çok seviyorum. Benim canım öğretmenim.
İstanbul’daki bir ilkokulda sınıf öğretmenliği yapan kadın öğretmen, 29 Ekim’de işlediği ders konusu nedeniyle bir öğrenci velisi tarafından tehdit edildi. Veli, “Padişahlara laf etme” derken, öğretmen A., “Çocuklara Cumhuriyet’in getirdiği yenilikleri anlattım” dediİlkokul 1. sınıf öğretmeni A.'nın Hayat Bilgisi dersinde işlediği “Cumhuriyet’in getirdiği yenilikler” konusu çerçevesinde padişahları kötülediği gerekçesiyle tehdit mesajı atan öğrenci velisi, şu ifadeleri kullandı"A. hoca ben öğrencilerimizden birinin babasıyım. Çocuğumun aklını bulandırma. Padişahlar kötü, yok savaşmamış, yok kızların okumasına izin verilmemiş vs. bilgilerle doldurma. Sen tarihçi değilsin. Çocuklara tarih eğitimi vermek senin işin değil. Dünyanın en büyük devlet büyüklerine ve atalarımıza laf etme. Bırak da tarih dersleri başlayınca tarihçiler anlatsın. Sen işini yap sana bir kez söylüyorum. Eğer böyle kendi düşüncelerini bu temiz çocuklara enjekte etmeye çalışmaya devam edersen seni müdüre, Milli Eğitim'e gerekirse BİMER'e ve savcılığa şikâyet ederim. Çocuklara yalnızca sınıf öğretmenliği yap."Cumhuriyet’in kuruluşunu anlattım28 yıldır öğretmenlik yaptığını aktaran A., ders kapsamında neler anlattığını şöyle özetledi“29 Ekim Cumhuriyet Bayramı haftası kapsamında çocuklara Cumhuriyet'in kuruluşu, getirdiği yenilikler ve öncesine ilişkin bilgiler verdim. Osmanlı döneminde padişahlık sisteminin babadan oğula geçtiğini, kız çocuklarının eğitimine önem verilmediğini anlattım. Bunun üzerinden haftalar geçmesine rağmen veli böyle bir tehdit mesajı gönderdi. "Cüret edene değil, cüreti verene bakılmalıÖğrenci velisinin bu cesareti iktidarın öğretmenleri itibarsızlaştırmaya yönelik söylemlerinden bulduğunu aktaran İstanbul Eğitim Sen 4 No'lu Şube Başkanı İzzet İldeş, şöyle konuştu“Buna cüret edene değil, bu cüreti verene dikkat etmek gerekiyor asıl. Dün itibarıyla bu söylemlerde bulunmak için 3 kere 5 kere düşünecek olan bir veli, kalkıyor bir eğitim emekçisine 'Padişahları kötüleyemezsin, şunu yapamazsın, bunu yapamazsın' diyerek tehdit mesajı atabiliyor. Tehdit mesajının devamında aslında demek istediği 'Seni şikâyet ederim ve kesin ceza alırsın' demek. Mevcut İktidarın eğitimcileri itibarsızlaştıran politikası sayesinde veli 'Kesin ceza alır' öngörüsüyle öğretmeni tehdit ediyor.”Suç duyurusunda bulunacağız’Öğretmenin bir veli tarafından tehdit edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan İldeş, “Bütün bunlar artık iktidar gözünde aydınlanmacı kafası olan, ilerici düşünen, muhalif düşünen öğretmenlerin nasıl cezalandırılacağına dair önemli ipuçları veriyor. Biz de sendika olarak önce okul idaresiyle iletişime geçip tehdit mesajı atan velinin kim olduğuna dair gerekli bilgiyi alıp, suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
Minicik bedeni, kocaman aklı ve hala gelişmekte olan kendini ifade becerisiyle kreşe gitmeye başlayan bir 0-6 yaş çocuğu düşünür?Neler hisseder?Onun için çok yararlı olacak olan okul öncesi eğitimde güvenilir bir kurum ve çocuk ruhundan anlayan bir öğretmen daha önce evinde ve güvendiği kişilerle büyüyen bir minik, öğretmeninden ne ister?Eğer içinde yaşadığı o çok kıymetli duygu, düşünce ve farkındalıkları ifade etme becerisi olsaydı, bir çocuk kreş öğretmenine sanırım şöyle seslenirdiSevgili kreş öğretmenim,Seni yeni tanıyorum, annemden, evimden, güvendiğim bakım verenlerimden ilk kez ayrılıyorum. Her köşesine alışmaya çalıştığım bu yerde her şey çok yeni, farklı ve benim için kaygı önce sana güvenmemi sağla. Çünkü şu anda ilk ihtiyacım bu yerde birine güvenmek. Bana dokun, sarıl ve sakin yaklaş. Kreşe alışırken lütfen annemin de benim de kaygılarımı anla. Bir anda kopmamızı isteme, bırak birkaç gün onu buralarda göreyim ki beni terk ettiğini düşünmekten kurtulmam kolaylaşsın. Ben bir şeylerle oyalanırken annemin benden habersiz ayrılıp gitmesi hem ona hem de sana duyduğum güveni sarsar. Ağlasam bile bırak onun gidişini göreyim. O gittikten sonra beni teselli edip anlarsan çok evde annem babam da bana kızıyor, sert davranabiliyor ama hayatımda ilk kez ailemden uzak birine güvenmeye çalışıyorum. Lütfen yüksek ses, kızgın bakış, cezalar ve tehditlerle beni ürkütme. Hem ben böyle öğrenmem ki. Sadece korkarım ama korkuyla öğrenemem. Ben sabırla, sevgiyle, örnek alarak öğrenirim. Sana güvendiğimde ise senin benden istediklerini zevkle yaparım. Ellerimi yıkarken, üstümü değiştirirken, merdivenden indiğimde elimi tutarken senin bana karşı tavrına çok dikkat ediyorum. Sert olmamanı, dokunuşlarında ve böylece ruhum üzerinde bıraktığın etkiyi bir yetişkinden bile iyi hissediyorum. Omzumdan çekiştirmeden, minik olduğum için sırtımdan itmek yerine, nazikçe beni yönlendirmen çok hoşuma bazı sınırlara uymadığım doğru. Örneğin yemek seçerim, paylaşmayı bilmem, hırçınlaşıp söz dinlemeyebilirim, istediğim olmayınca ağlarım. Ama sen çok iyi biliyorsun ki sınırları sevgi ve güvenle öğrenmeye ihtiyacım var. Biraz sabret buraya alışayım, sana ve çevreme güvenim oluşsun söz veriyorum tüm tabağımı arkadaşlarımdan önce kadar hızlı öğrenemiyor, insanlara ve sana yakın davranamıyor ve geriden geliyor olabilirim. Ama lütfen bana elini uzat ve sakın sınıfta diğerlerinden ayırma. Sen bana uzak davranırsan ve benden iyileri öne çıkarırsan, hayatım boyunca yetersiz ve değersiz olduğuma inanabilirim. Çünkü sen hala gelişmekte olan benlik algım için çok önemlisin. Eğer bugün seni üzersem bunu benim yanımda anneme anlatma olur mu? Birilerinin hakkımda bir şeyler anlatması baş etmekte zorlandığım utanç duygusunu yaşatıyor. Zaten sen eve kuş gönderince, annem de evde yaramazlık yaptığımda sana söylemekle tehdit edince ne yapacağımı şaşırıyorum. Biliyorsun korkuyla öğrenmiyorum…Seninle oynamak, boyama yapmak, şarkılar ve kavramlar öğrenmek, dans etmek o kadar keyifli ki. Bu kadar uzun bir süre böyle eğlenceli olabilmene renkleri, makas tutmayı, nokta birleştirmeyi, pasta bölüşmeyi senden öğreniyorum. Seni mutlu görmek ve mutlu etmek benim için çok önemli. Hani sana evde yapıp getirdiğim resmi de şu karşı duvara mı assan ne dersin? Belki seni sadece bir sene göreceğim, belki büyüyünce senin adını hatırlamakta zorlanacağım. Ama emin ol ki senin bende yarattığın etkiyi, annemin bebekken bana söylediği ninni gibi yanımda ki varsın…Tüm değerli okul öncesi öğretmenlerine sevgilerimle…
Öğretmene Teşekkür Sözleri Öğretmenlerin hakkını asla ödeyemeyiz. Öğretmenin bir canı yoktur öğretmenin öğrencisi kadar canı vardır. Öğretmen, geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur. Öğretmenler bir ışıktır karanlıkta kaldığımızda bizi bilgi ile aydınlatırlar. Siz dünyada eşi olmayan en güzel çiçeksiniz canım öğretmenim. İlminiz aklımı çalıyor sımsıcacık sevginiz içimi titretiyor canım öğretmenim. Canım öğretmenim sen benim için dünyadaki tek … Read more error UYARI Tüm ürünler patent enstitüsü tasarım tescillidir. İzinsiz kopyalanması , kullanılması ve satılması halinde uyarı gerektirmeksizin ASAL HUKUK DANIŞMANLIK yasal işlem başlatmaktadır.
Sayın velim; bu yazı başka bir yazı. Bu yazı nasıl gayret edilmez ve çalışılmaza dair bir yazı. Uzun süren bayram tatilimiz sona erdi. Dinlenmek ve güzel vakit geçirmek elbette ki hepimizin hakkı. Hele hele çocuklarımız bunu en fazla hak edenlerden. Çocuklarımız çocukluklarını yaşamalı, eğlenmeli, arzularını yaşamalıdır. Çünkü onlar en değerli varlığımız. Peki sizler, ebeveyn olarak çocuklarınızla ne denli ilgilisiniz. Düşünmenizi ve ilgili olmanın kriterlerini bir kez daha bilince çıkarmanızı istiyorum. Çocuğunuzun öğretmeni olarak üzerime ne kadar ne düşüyorsa gereğini yapıyorum. Belki benim de eksiklerim oluyordur belki ben de hata yapıyorumdur. Ama inanın değim yerindeyse öğrenmenin gerçekleşmesi uğruna sınıfta kırk takla atıyorum desem yeridir. Sınıfta yeri geldiğinde psikolog veya sosyolog oluyorum. Kimi zaman anne ya da baba. Sağlık memuru veya hemşire. İyi bir pedagog ya da uzman bir eğitimci. Ne olduğum konusunda bir rahatsızlığım yok. Çünkü çocuklar benim en güzel çiçeklerim ve en güzel mutluluk kaynaklarım. O nedenle sınıf içerisinde bizler bir aile gibiyiz. O nedenle sınıfımızın fiziki düzeni bir evden farksız dizayn edilmiş durumda. Onlar sınıfa girince evlerine gelmiş gibi gözleri ışıl ışıl olsun istiyorum. Ben sınıfa girince… dizeleriyle başlayan şiirlerin bilincindeyim. Ya da sevgi dolu sınıfım….dizelerinin. Geleceğimizi yetiştirdiğimin ve bulunduğum konumumun gün gelip yerine geçileceğini de biliyor ve çocuklarımı buna göre eğitiyorum. Bizlerden daha yetenekli, bizlerden daha ufku aydın olsunlar istiyorum. Sayın velim bu yazı başka bir yazı demiştim. Belki de sizin için ilk değildir. Ancak ben ilk kez böyle bir yazı kaleme alıyorum. Birinci sınıftayken sayın veli…’ başlığı ile başlayan bir yığın yazı yazmıştım eğitime ve derslere dair. Bu yazı nereden icap etti peki. Geçen yıldan bu yana en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın ne kadar eğitimiyle ilgilisiniz. Bunu düşünmenizi istiyorum. Daimi olarak ders yapmayan, ev çalışmalarını ihmal eden, verilen çalışma yapraklarını baştan sağma yapan veya yapmayan, öykü kitaplarını okumayan veya okumuş gibi yapan öğrencilerimin sorumlulukları noktasında sizin de payınız var mı sizce? Kahvaltı yapmadan gelen bir öğrenci derse nasıl konsantre olabilir? Ya da uykusunu yeterince alamayan bir çocuk? TV izlemenin bir sınırı olmalı belki. Ya da geç uyumanın. Uyku konusunda çocuğumuzu ne kadar eğitebildik. Onların bu yaşlarda uykuya çok ihtiyacı olduğunu ve bunun sağlıklı gelişimini dolayısıyla eğitimini olumsuz etkileyebileceğini bilmeyeniniz yoktur. Israrla ve inatla etkinlikleri yapmamanın sebeplerini çözebilmiş değilim. Bunun biraz daha sorgulanmasını isterim. Hele hele tırnak gibi basit bir temizlik alışkanlığı bile hala hayata geçmiş değil. Çocuklarımızın oldukça fazla zamanları olduğunu düşünsem de galiba bu zamanlar verimli geçmiyor. Kaliteli aile sohbetleri yapmanın önemi büyük. Örf, adet, gelenek ve göreneklerimiz bu kaliteli dediğimiz aile ortamlarında hayat buluyor. Çocuklarımız saygıyı ve sevgiyi hatta birbirlerine karşı hitap etme biçimi bile böyle ortamlarda öğrenir. Bence çocuklarımızla verimli zamanlar geçirmek yerine onları ya televizyona ya da bilgisayara mahkum etmekteyiz. Hiçbir eğitim bir günde hayata geçmez. Eğitim bir süreç işidir ve davranış kazanmak ta zamana bağlıdır. Dolayısıyla çocuklarımızın daha başarılı olması için önce buna inanmış olmak sonra da bunun için gayret içinde olmak gerekir. Biri diğerinin önceliği değildir. Eğitime inanmak ve çaba harcamak! Sanırım püf noktası bu olsa gerek. Eğlemek ve oyun oynamak en doğal hak olsa da her bir etkinliğin zamanı ve yerini doğru planlamak gerekir. Misafirliğe gidildiğinde koltuklara basarak oynayan bir çocuk, basitçe, çocuk olarak kabul edilmemeli. Bunu yapan çocuğun yapma sebeplerine yönelinmelidir. O nedenle çocukluk çağları üzerinde fazlasıyla yoğunlaşılması gerekir. Okula sevinçle ve heyecanla gelen çocuklarımızın daha çok arkadaşlarıyla birlikte olacağı duygusu taşımasının nedeni sizce ne olabilir? Birlikte oyun oynamak, birlikte gülüp şımarıklık yapmak onları keyiflendiriyor. Bu halde olan çocuklarıma nasıl kızarım. Ama her bir işin saygı ve disiplin çerçevesinde olması da önemli. Kuralsızlık her yerde zamanla hırçınlığı doğurur. Evde veya başka bir mekanda uyulması gereken bir takım kurallar için çocuklarımızı ne denli ikaz edebildiniz? Yeri geldiğinde durmasını bilen bir çocuk olabildi mi? Veya olması sağlanabildi mi? Ailevi sorumluluklarımızın üstesinden gelerek daha yetenekli ve başarılı bir çocuk yetiştirmek önemli. Sorumluluk konusunda çocuklarınıza ne kadar güven duyduğunuzu belli etmelisiniz. Sürekli ders çalışmaya sevk etmek yerine öğrenme heyecanı taşıma arzusu niye kazanılamıyor. Bunun sebepleri sizce ne/neler olabilir. Örneğin birlikte kitap okuma saati uygulaması farklı bir yaklaşım olabilir. Sayın veli ilgi ve alakadar olmak için azıcık çaba ve azıcık motivasyon kafidir. Yeter ki çocuklarımız kendileriyle ilgilenildiğini hissetsin. Çocuklarımız, baba ve annesi tarafından değerli oldukları duygusunu hissetsin. Sakın değer’ kelimesine takılmayın. Elbette sizin en değerli varlıklarınız onlar. Kastetmeye çalıştığım; bunu çocuklar birebir hissetmeli. Para vererek, kitap veya oyuncak sunarak değil ama. Daha farklı ve daha samimi olduğunuz duygusunu tattırarak. Sevgili ve kıymetli velim; tüm duygu ve düşüncelerimi belirttikten sonra beni doğru anlayacağınız inancıyla hareket etmenizi bekliyorum. Çare ve çözüm konusunda okulda veya evde sizlerle olmaya hazırım. İhtiyaç dahilinde ev ziyaretlerim devam edebilir. Beni anlayışla karşılayacağını düşündüğüm, siz velime saygılarımı sunuyorum. Daha başarılı bir eğitim için sevgiler. saygılar…Öğretmeniniz ! Kaynak Üye meryemkoc
veliden öğretmene çocuğu anlatan mektup