The Quantifiers (some, any, a little, a few, little, few, a lot of, lots of) : Miktar Sıfatları-2 Yayım tarihi 25 Haziran 2012 4g1tt tarafından Seviye 2 olarak sınıflandırılmış little few alot of lots of konu anlatımı , miktar zarfları ingilizce ile etiketlenmiş 1- Between: Arasında. İki veya daha fazla kişiyi/bir şeyi ayırırken kullanırız. She was standing between Jane and Sam. ( O Jane ve Sam 'in arasında dikiliyor.) 2- Among: Arasında, arasına. Bir grup, kalabalık , insanların çok olduğu yerde onları ayıırmadan nerde olduğunu belirtmek için kullanırız. She was standing among a Viewingilizcede-ontakilar.pdf from ECON 101 at Akdeniz Üniversitesi. İNGİLİZCEDE ÖNTAKILAR a a few a little a lot of about across again all am among an another any are aren't as at at all at Yayımtarihi 6 Temmuz 2012. Seviye 2 olarak sınıflandırılmış cümlelerde sıfat önceliği, ingilizce ekolhoca, özkan çelen, özkan çelen ingilizce videoları ile etiketlenmiş. 8. The Quantifiers (some, any, a little, a few, little, few, a lot of, lots of) : Miktar Sıfatları-2. Yayım tarihi 25 Haziran 2012. İngilizce Deyimler Listesi: En Çok Kullanılan 100 Deyim (Konulara Göre Düzenlenmiş) İngilizce deyimleri öğrenmek neden önemli? Bir Amerikan barında olduğunu farz edelim. Gürültülü bir ortam ama yine de insanların ne dediklerini duyabiliyorsun. Yanında içen bir arkadaşın hitting books, kitaplara vurmak gibi bir şeyden UngIb. İsimlerden önce "some" biraz,birkaç, "any" herhangi bir, hiç, "a few" birkaç, "a little" biraz, "many" sayılabilir çok, "much" sayılamayan çok kelimelerinin kullanılması How much? Ne kadar? How many? Kaç tane?Herhangi bir şeyin kaç tane, ne kadar olduğunu anlamak için, soru cümlelerinde kullanılır. We use how many with plural countable nouns How many’ sayılabilen çoğul isimlerin geçtiği soru kalıplarında kullanılırHow many newspapers do you read every day? Her gün kaç gazete okursunuz?How many Euros have you got? Kaç Euronuz var?We use how much with uncountable nounsHow much’ sayılamayan isimlerin geçtiği soru kalıplarında much paper is in the printer?Yazıcıda ne kadar kağıt var?How much money have you got? Ne kadar paranız var?Some / Bir miktar, birkaç Any/ Herhangi bir, hiçbir Some hem sayılabilen hem de sayılamayan isimlerle soru cümleleri ile olumlu cümlelerde kullanılır. Sayılabilen isimlerde birkaç, sayılamayan isimlerde biraz anlamındadırThere are vardır some Birkaç People insan, cups fincan, books kitap, newspapers gazete, chairs sandalye, shoes ayakkabıEuros Euro. There is vardır some Biraz money para, traffic trafik, paper kağıt, time zaman,coffee kahve, food YiyecekAny” ifadesi çoğul sayılabilir isimlerle birlikte, negatif cümlelerde don't read any books Hiç kitap okumamI don't want any coffee Hiç kahve teklife ya da nazik bir ricaya yanıtın “evet” olacağı beklenen durumlarda, “some” kullanarak soru sorabilirsinizCan I have some books, please? Birkaç kitap alabilir miyim?Would you like some coffee? Biraz kahve ister misiniz?A few, A little A few sayılabilir isimlerle birkaç anlamında, a little ise sayılamayan isimlerle biraz anlamında kullanılır. There are a few ......People insan, cups fincan, books kitap, newspapers gazete, chairs sandalye, shoes ayakkabıEuros Euro There is a little ......money para, traffic trafik, paper kağıt, time zaman,coffee kahve, food YiyecekI meet a few people every day = Her gün birkaç insanla karşılarımI only have a few Euros = Sadece birkaç Eurom is a little paper in the printer = Yazıcıda biraz kağıt only have a little money = Sadece biraz param varMany, MuchMany sayılabilen isimlerle soru,olumsuz ve olumlu cümlelerde çok anlamında, Much ise sayılamayan isimlerle soru ve olumsuz cümlelerde çok anlamında kullanılırThere aren't many......People insan, cups fincan, books kitap, newspapers gazete, chairs sandalye, shoes ayakkabıEuros Euro There isn't much......money para, traffic trafik, paper kağıt, time zaman,coffee kahve, food YiyecekI don't read many books Çok kitap okumamAre there many books? Çok kitap var mı?Aren't there many books? Fazla kitap yok mu?I don't drink much coffee Çok kahve içmemDo you need much coffee? Fazla kahveye ihtiyacınız var mı?Don't you need much coffee? Fazla kahveye ihtiyacınız yok mu A LOT OF, A LITTLE, A FEW, MUCHa lot of -lots of -a great deal -plenty of ==== çok, bir çok many -much=== çok, bir çok a little-little=== az, biraz a few-few === az, biraz 1. A lot of; lots of; plenty of lot of en yaygın olanıdır , lots of, plenty of hem sayılabilen isimlerle ve hem de sayılamayan isimlerle kullanılırlar. Sayılabilen isimlerle kullanıldıkları zaman isimler daima çoğul olur. Sayılamayan isimlerle kullanıldıkları zaman sayılamayan isimlerin çoğulu olmadığı için tekilmiş gibi muamele en yaygın şekliyle olumlu cüümlelerde kullanılırlar. Olumlu bir cevap umulduğu durumlarda bunların soru cümlelerinde kullanıldıkları da great deal of ; sadece sayılamayan isimlerle are a lot of pens in my bag. Çantanda birçok kalem is a lot of milk in the bucket. Kovada çok süt wants a lot of money but her husband doesn’t have any. O çok para istiyor fakat kocasında hiç mother bought a lot of apples at the market yesterday. Annem dün pazardan bir sürü elma bag is very large. Do you have a lof of books in it? Çantan çok büyük içinde çok kitabın mı var?Is there a lot of sugar in your glass? Bardağında çok şeker var mı? 2. Many Many daima sayılabilen isimlerle kullanılır ve isimler daima çoğul olur. Many çoğunlukla soru cümlelerinde ve olumsuz cümlelerde haven’t written many letters today. Bugün çok mektup she want many dresses? Çok elbise istiyor mu?There aren’t many pnotos in my album. Albümümde çok fotoğraf you need many workers while you were building this house? Bu evi inşa ederken çok işçiye ihtiyacın olmadı mı?Many, resmi İngilizcede ve cümle başlarında olumlu cümlelerde de people agree with you, sir. Birçok insan sizinle aynı fikirde Minister of Tourism declared that many tourists visited the country this summer. Turizm Bakanı geçen yıl ülkeyi birçok turistin gezdiğini konuşmalarda ekseriyetle kendisinden önce too, so, a great, a good gibi kelimeler kullanıldığı zaman many olumlu cümlelerde were too many people outside the building on the day of the murder. Cinayet gününde evin dışında aşırı derecede çok insan bought my wife so many dresses thet she couldn’t decide which to wear first. Karıma o kadar çok elbise aldım ki önce hangisini giyeceğine karar need to read a great many books if you want to learn English. İngilizce öğrenmek istiyorsan bayağı çok kitap okuman Much Much, daima sayılamayan isimlerle kullanılır ve sayılamayan isimlerin çoğulu olmayacağı için isimler daima tekil olurlar. Much çoğunlukla soru cümlelerinde ve olumsuz cümlelerde haven’t written much information about this flower in my book. Kitabımda bu çiçek hakkında çok bilgi she want much money? Çok para istiyor mu?Didn’t you need much cement while you were building this house? Bu binayı inşa ederken çok çimentoya ihtiyacın olmadı mı?Resmi İngilizcede özne şeklinde much, olumlu cümlelerde money will be spent on food next century. Gelecek asırda yiyeceğe çok para time has passed since the government abolished this law. Hükümet bu karara kaldıralı beri çok zaman konuşmalarda kendisinden önce too ve so kelimeleri geldiğinde olumlu cümlelerde much man drank too much wine and died instantly. Adam çok fazla şarap içti ve anında drink so much water before a long travel that they con go for days without drinking any water. Develer uzun bir yolculuğa çıkmadan o kadar çok su içerler ki, su içmeden günlerce yol A few, few, very few, quite a fewA few ve few daima sayılabilen isimlerle kullanılır ve isimler daima çoğul are a few men at the bus-stop. Otobüs durağında birkaç az adam have seen few camels so far. Şimdiye kadar az deve ile a few arasında fark few ___________ cümleyi söyleyenin nazarında birkaç, az _____________ cümleyi söyleyenin nazarında yok denecek kadar az have a few books in my bookcase. Kitaplığımda birkaç kitap söyleyene göre birkaç kitap vardır ve sayısı have few books in my book case. Kitaplığımda az kitap söyleyene göre kitap vardır fakat yok gibidir. Yani var few ise çok az demektir ve sayılabilen isimlerle bought very few things. Çok az şey satın saw very few people there. Orada çok az insan few yerine only a few da bought only a few things. Çok az şey satın saw only a few people there. Orada çok az insan a few ise oldukça çok, epey anlamına gelir ve yine sayılabilen isimlerle were quite a lot of people in front of the hotel. Otelin önünde epey insan bought quite a lot of books last month. Geçen ay oldukça çok kitap satın aldım5. A little, very little A little ve little daima sayılamayan isimlerle kullanılır ve sayılamayan isimler çoğul olamayacağı için daima tekil olur. There is a little milk in the bottle. Şişede biraz süt var. I have drunk little water this morning. Bu sabah az su içtim. Little ile a little arasında fark vardır. A little cümleyi söyleyene göre biraz, az manasındadır. Little cümleyi söyleyene göre yok denecek kadar az manasındadır. I have a little money. Biraz param var. Cümleyi söyleyene göre onun az miktarda parası vardır. I have little money. Az param var. Cümleyi söyleyene göre onun yok denecek kadar az parası vardır. Bu cümlede “var sayılmaz ama, biraz var” manası anlaşılmalıdır. Very little çok az anlamına gelir ve sayılamayan isimlerle kullanılır. He drank very little milk. O çok az süt içti. There is very little butter in the fridge. Buzdolabında çok az tereyağı varVery little yerine, only a little da kullanılabilir. He drank only a little milk. O çok az süt içti. a lot oflots ofa great deal ofplenty of çok, bir çok manymuch çok, bir çok a littlelittle az, biraz a fewfew az, birkaç 1. A lot of; lots of; plenty of a lot of en yaygın olanıdır , lots of, plenty of hem sayılabilen isimlerle ve hem de sayılamayan isimlerle kullanılırlar. Sayılabilen isimlerle kullanıldıkları zaman isimler daima çoğul olur. Sayılamayan isimlerle kullanıldıkları zaman sayılamayan isimlerin çoğulu olmadığı için tekilmiş gibi muamele görür. Bunlar en yaygın şekliyle olumlu cüümlelerde kullanılırlar. Olumlu bir cevap umulduğu durumlarda bunların soru cümlelerinde kullanıldıkları da görülmektedir. A great deal of ; sadece sayılamayan isimlerle kullanılır. There are a lot of pens in my bag. Çantanda birçok kalem is a lot of milk in the bucket. Kovada çok süt var. She wants a lot of money but her husband doesn’t have any. O çok para istiyor fakat kocasında hiç yok. My mother bought a lot of apples at the market yesterday. Annem dün pazardan bir sürü elma aldı. Your bag is very large. Do you have a lof of books in it? Çantan çok büyük içinde çok kitabın mı var? Is there a lot of sugar in your glass? Bardağında çok şeker var mı? Many daima sayılabilen isimlerle kullanılır ve isimler daima çoğul olur. Many çoğunlukla soru cümlelerinde ve olumsuz cümlelerde kullanılır. I haven’t written many letters today. Bugün çok mektup yazmadım. Does she want many dresses? Çok elbise istiyor mu? There aren’t many pnotos in my album. Albümümde çok fotoğraf yok. Didn’t you need many workers while you were building this house? Bu evi inşa ederken çok işçiye ihtiyacın olmadı mı? Many, resmi İngilizcede ve cümle başlarında olumlu cümlelerde de kullanılabilir. Many people agree with you, sir. Birçok insan sizinle aynı fikirde bayım. The Minister of Tourism declared that many tourists visited the country this summer. Turizm Bakanı geçen yıl ülkeyi birçok turistin gezdiğini bildirdi. Günlük konuşmalarda ekseriyetle kendisinden önce too, so, a great, a good gibi kelimeler kullanıldığı zaman many olumlu cümlelerde kullanılabilir. There were too many people outside the building on the day of the murder. Cinayet gününde evin dışında aşırı derecede çok insan vardı. I bought my wife so many dresses thet she couldn’t decide which to wear first. Karıma o kadar çok elbise aldım ki önce hangisini giyeceğine karar veremedi. You need to read a great many books if you want to learn English. İngilizce öğrenmek istiyorsan bayağı çok kitap okuman gerekir. 3. Much Much, daima sayılamayan isimlerle kullanılır ve sayılamayan isimlerin çoğulu olmayacağı için isimler daima tekil olurlar. Much çoğunlukla soru cümlelerinde ve olumsuz cümlelerde kullanılır. I haven’t written much information about this flower in my book. Kitabımda bu çiçek hakkında çok bilgi yazmadım. Does she want much money? Çok para istiyor mu? Didn’t you need much cement while you were building this house? Bu binayı inşa ederken çok çimentoya ihtiyacın olmadı mı? Resmi İngilizcede özne şeklinde much, olumlu cümlelerde kullanılır. Much money will be spent on food next century. Gelecek asırda yiyeceğe çok para harcanacak. Much time has passed since the government abolished this law. Hükümet bu karara kaldıralı beri çok zaman geçti. Günlük konuşmalarda kendisinden önce too ve so kelimeleri geldiğinde olumlu cümlelerde much kullanılabilir. The man drank too much wine and died instantly. Adam çok fazla şarap içti ve anında öldü. Camels drink so much water before a long travel that they con go for days without drinking any water. Develer uzun bir yolculuğa çıkmadan o kadar çok su içerler ki, su içmeden günlerce yol alabilirler. 4. A few, few, very few, quite a few A few ve few daima sayılabilen isimlerle kullanılır ve isimler daima çoğul olur. There are a few men at the bus-stop. Otobüs durağında birkaç az adam var. I have seen few camels so far. Şimdiye kadar az deve gördüm. Few ile a few arasında fark vardır. a few ___________ cümleyi söyleyenin nazarında birkaç, az _____________ cümleyi söyleyenin nazarında yok denecek kadar az manasındadır. I have a few books in my bookcase. Kitaplığımda birkaç kitap var. Cümleyi söyleyene göre birkaç kitap vardır ve sayısı azdır. I have few books in my book case. Kitaplığımda az kitap var. Cümleyi söyleyene göre kitap vardır fakat yok gibidir. Yani var sayılmaz. Very few ise çok az demektir ve sayılabilen isimlerle kullanılır. They bought very few things. Çok az şey satın aldılar. We saw very few people there. Orada çok az insan gördük. Very few yerine only a few da kullanılabilir. They bought only a few things. Çok az şey satın aldılar. We saw only a few people there. Orada çok az insan gördük. Quite a few ise oldukça çok, epey anlamına gelir ve yine sayılabilen isimlerle kullanılır. There were quite a lot of people in front of the hotel. Otelin önünde epey insan vardı. I bought quite a lot of books last month. Geçen ay oldukça çok kitap satın aldım. 5. A little, very little A little ve little daima sayılamayan isimlerle kullanılır ve sayılamayan isimler çoğul olamayacağı için daima tekil olur. There is a little milk in the bottle. Şişede biraz süt var. I have drunk little water this morning. Bu sabah az su içtim. Little ile a little arasında fark vardır. A little cümleyi söyleyene göre biraz, az manasındadır. Little cümleyi söyleyene göre yok denecek kadar az manasındadır. I have a little money. Biraz param var. Cümleyi söyleyene göre onun az miktarda parası vardır. I have little money. Az param var. Cümleyi söyleyene göre onun yok denecek kadar az parası vardır. Bu cümlede “var sayılmaz ama, biraz var” manası anlaşılmalıdır. Very little çok az anlamına gelir ve sayılamayan isimlerle kullanılır. He drank very little milk. O çok az süt içti. There is very little butter in the fridge. Buzdolabında çok az tereyağı var. Very little yerine, only a little da kullanılabilir. He drank only a little milk. O çok az süt içti. There is only a little butter in the fridge. Buzdolabında çok az tereyağı var. A lot of & a few & many & much & only a little Quantifiers Miktar Belirleyiciler ... 2Birinci bölümde Quantifiers Miktar Belirleyiciler'den some biraz; bir kaç ve any hiç'i bölümde a lot of pek çok sayıda; çok miktarda; a few bir kaç; only a little biraz; bir parça; many çok; much çok; epeyce, vb. ni lot of pek çok; olumlu cümlede çoğul sayılabilen isimden önce kullanılır. Örnekleri are a lot of different customs in different countries. Farklı ülkelerde farklı pek çok gelenekler vardır.I have got a lot of things to do. Yapacak pek çok işler var.There are a lot of students in front of my school. Okulumun önünde pek çok öğrenci var.I would like to eat a lot of fresh vegetables at lunch. Ben, öğle yemeğinde pek çok taze sebzeler yemek istiyorum.We have got a lot of bananas, but we haven't got many oranges on the table.Bizim pek çok muzumuz var, fakat masanın üzerinde çok portakal yok.We saw a lot of interesting things in the museum. Biz, müzede pek çok ilginç objeler gördük.A lot of çok miktarda olumlu cümlede sayılamayan tekil isimden önce kullanılır. Örnekleri has got a lot of homework. Onun çok miktarda ödevi var.He earns a lot of money every year. O, her yıl çok miktarda para kazanır.There was a lot of rain last night. Geçen gece çok yağmur vardı yağdı.There is a lot of jam in the jar. Kavanozda çok reçel var.I can't watch TV today, because I have a lot of homework. Ben, bugün televizyon seyretmem, çünki çok ödevim var.You always put a lot of sugar in your tea. Sen, çayına daima çok miktarda şeker koyarsın.Many çok sayıda sayılabilen çoğul isimden önce olumsuz ve soru cümlesinde kullanılır. Örnekleri aren't many candles for the cake. Kek için çok sayıda mum yok.Are there many DVDs in the drawer? Çekmecede çok sayıda DVD var mı?Are there many olives in the fridge? Buzdolabında çok sayıda zeytin var mı?I don't need many balloons and candles for the decoration.Benim dekorasyon için çok sayıda balon ve muma ihtiyacım yok.Do you eat many sandwiches at school? Sen, okulda çok sayıda sandviç yer misin?I don't have many books in my school bag. Okul çantamda çok sayıda kitap yok.Much çok miktarda; sayılamayan tekil isimden önce olumsuz ve soru cümlesinde kullanılır. Örnekleri you drink much milk at breakfast? Kahvaltıda çok süt içer misin?There wasn't much rain last autumn. Geçen sonbaharda fazla yağmur yoktu yağmadı.We don't need much butter. Bizim çok tereyağa ihtiyacımız yok.Be quick! You haven't got much time. Çabuk ol! Senin çok zamanın yok.Has she got much perfume in the bottle? Şişede çok parfümü var mı?She doesn't have much time to finish the test. Onun testi bitirecek kadar çok zamanı yok.A few bir kaç; sayılabilen çoğul isimden önce olumlu cümlede kullanılır. Örnekleri bought a few albums of Pink Floyd and Beatles yesterday.Ben, dün Pink Floyd ve Beatles'ın bir kaç albümünü satın aldım.There are a few days to study exams. Sınavlara çalışmak için birkaç gün var. They saw a few different kinds of birds at the seaside. Onlar, sahilde birkaç değişik kuş türü gördü.I need a few potatoes and onions. Benim birkaç patates ve soğana ihtiyacım var.She always eats a few slices of bread at breakfast. O, daima kahvaltıda birkaç dilim ekmek yer.Hans should take a few books to read on his holiday. Hans, tatilde okumak için birkaç kitap götürmeli.A little biraz; azıcık; sayılmayan tekil isimden önce olumlu cümlede kullanılır. Örnekleri the flowers a little water every day! Her gün çiçeklere biraz su var!We have got a little money. Bizim biraz paramız var.Sally speaks a little German. Sally, biraz azıcık Almanca konuşur.There is a little jam in the jar. Kavonozda azıcık reçel var.I have a little money in my purse. Çantamda biraz azıcık para var.I have got a little time, but I can help you with your project.Biraz zamanım var, fakat sana projende yardım edebilirim.Bu metnin her türlü yayın hakkı A. Hikmet İnce'ye aittir. Hiçbir şekilde alıntı yapılamaz ve başka bir yayında kullanılamaz. Aksi davranışta bulunanlar hakkında, hukuk büromuz her türlü yasal işlemi uygulayacaktır. Üçüncü kişilere duyurulur ... Bu İngilizce konu anlatımı 12,201 kez okundu. Her iki kelime de “daha az” anlamındadır. Ancak ayırt edici, kullanımına göre farklılık gösteren yönleri mevcuttur. Bu yazımızda onu ele isimlerle birlikte kullanılan less, little ın üstünlük halidir. Fewer ve less arasındaki farkı konu anlatımı ve örnek cümleler ile ele alalım…Fewer ise sayılabilen çoğul kelimelerle birlikte kullanılır ve few kelimesinin üstünlük less konu anlatımıSayılamayan kelimelerle kullanılan less bazı durumlarda çoğul isimlerle de kelimelerde less KullanımıLess honey Daha az balLess rice Daha az pirinçLess music Daha az müzikÇoğul kelimelerde less KullanımıLess problems Daha az problemLess sadness Daha az üzüntüLess stress Daha az stresİngilizce less ile İlgili CümlelerMy grandfather must eat less salt for his health- Büyükbabam sağlığı için daha az tuz yemeliI sleep less than my friend- Arkadaşımdan daha az uyuyorumThere is less honey on the plate ths morning Bu sabah tabakta daha az bal varIt must be less quantity for me Benim için daha az bir miktar olmalıI should be less harmonious- Daha az uyumalıyımİngilizce fewer konu anlatımıSayılabilen ve çoğul kelimelerle kullanılan fewer, sayılabilen isimlerin miktarını belirtmede students Daha az öğrenciFewer books Daha az kitapFewer children Daha az çocukİngilizce fewer örnek cümlelerThere are fewer trees in our garden than yours- Bizim bahçede sizinkinden daha az ağaç varI bought fewer books this year- Bu yıl daha az kitap satın aldımThere ara fewer students in the classroom today- Bugün sınıfta daha az öğrenci varFewer yerine less kullanılan durumlarİngilizce gramer kurallarında istisnalar arasında yer alan bir durum da fewer yerine less kullanılan durumlardır. Bunlar zaman, para, ağırlık ve uzaklık gibi ölçüler olup fewer ile değil less ile have less time for study English than yours Seninkine göre İngilizce çalışmak için daha az zamanım has less time than two hours İki saatten daha az zamanı varLess of ve fewer of zamirlerden önce kullanılırWe don’t like to spend less of our time eating Zamanımızın çoğunu yemek yiyerek geçirmek ettiğiniz kelimelerin veya metinlerin anlamlarını öğrenmek için İngilizce – Türkçe sözlük sitemizi mutlaka ziyaret edin.

ingilizce a little a few konu anlatımı